Efendim Merhabalar,
Yeni yıl yazısı yazayım pek istedim bu sene, ama gördüğünüz gibi son saate kaldım. Bütün gün temizlik yaparken kafamdan neler neler geçirmiştim yazmak için. Şimdi, halim de yok, yazacaklarımı da hatırlamıyorum pek. Bazı şeyler zamanında yapılmalı galiba a dostlar.
Takvimi, yazarak sıfırlamak istemiyorum, o nedenle yazacağımı yazıp arkama yaslanayım en iyisi.
Geçen sene yazdığım yazıya baktım da, bir yeri ilginç geldi. Sevmeyi bilmiyorum demişim. Bu sene ortalarında bunu bir kez daha tekrarladım bir yazıda; "sevmeye çalışmak istiyorum seni..." Bu benim için önemliydi oldukça. Yeni yılda, umuyorum yazdığım kişi için de önemli olur...
Burada kayıt altına almak isterim ki; günde en fazla yedi saat uyumak ve her sabah yapmaya çalıştığım yürüyüşümü aksatmayayım istiyorum bu yeni yılda.
İki şey var bir de dilediğim. Aslında aynı şeyden iki tane istiyorum. Daha önceleri de aklıma gelirdi ama ilk defa bu kadar çok istiyorum. Bu defa gerçekten istiyorum. Oldukça zor. Hani derler ya, bu olsun sana inanayım hayat! Bu olsun, mucizeye inanırım belki...
Hoşça kalın.
Hayattaysanız, hayatla kalın...
Ben bu şarkıyı çok sevdim... Zamanın başlaması gibi; hayatınızın ağır akışı gibi, heyacanlanışınız gençlik dediğiniz baharınızda, dönüp duruşunuz dünya ile birlikte, hızlanışınız zaman zaman, durmanız, sonra yine kalkmanız... Ve bir gün, bir zaman, hiç beklemediğiniz bir anda duruvermesi zamanın...
Bana böyle geliyor bu müzik... Her şey silinebilir kalbinizden gün gelir. Çocuk sevincimiz ve merhametimiz daim olsun umarım. Gün olur kötü de olur kişi, gün olur bencil, ilgisiz,duyarsız, kör de olabilir, vicdanımız içimizden eksilmesin yalnız...
Yeni yıl yazısı yazayım pek istedim bu sene, ama gördüğünüz gibi son saate kaldım. Bütün gün temizlik yaparken kafamdan neler neler geçirmiştim yazmak için. Şimdi, halim de yok, yazacaklarımı da hatırlamıyorum pek. Bazı şeyler zamanında yapılmalı galiba a dostlar.
Takvimi, yazarak sıfırlamak istemiyorum, o nedenle yazacağımı yazıp arkama yaslanayım en iyisi.
Geçen sene yazdığım yazıya baktım da, bir yeri ilginç geldi. Sevmeyi bilmiyorum demişim. Bu sene ortalarında bunu bir kez daha tekrarladım bir yazıda; "sevmeye çalışmak istiyorum seni..." Bu benim için önemliydi oldukça. Yeni yılda, umuyorum yazdığım kişi için de önemli olur...
Burada kayıt altına almak isterim ki; günde en fazla yedi saat uyumak ve her sabah yapmaya çalıştığım yürüyüşümü aksatmayayım istiyorum bu yeni yılda.
İki şey var bir de dilediğim. Aslında aynı şeyden iki tane istiyorum. Daha önceleri de aklıma gelirdi ama ilk defa bu kadar çok istiyorum. Bu defa gerçekten istiyorum. Oldukça zor. Hani derler ya, bu olsun sana inanayım hayat! Bu olsun, mucizeye inanırım belki...
Hoşça kalın.
Hayattaysanız, hayatla kalın...
Ben bu şarkıyı çok sevdim... Zamanın başlaması gibi; hayatınızın ağır akışı gibi, heyacanlanışınız gençlik dediğiniz baharınızda, dönüp duruşunuz dünya ile birlikte, hızlanışınız zaman zaman, durmanız, sonra yine kalkmanız... Ve bir gün, bir zaman, hiç beklemediğiniz bir anda duruvermesi zamanın...
Bana böyle geliyor bu müzik... Her şey silinebilir kalbinizden gün gelir. Çocuk sevincimiz ve merhametimiz daim olsun umarım. Gün olur kötü de olur kişi, gün olur bencil, ilgisiz,duyarsız, kör de olabilir, vicdanımız içimizden eksilmesin yalnız...
Aze, selam. Güzel bir yıl olsun.
YanıtlaSil"Sevmeyi bilmiyorum, bu nedenle sevilmeyi de bilmiyorum.",
Farklı bir cümle belki doğruluk payı da fazla dikkatimi çekti epeyce bu cümleni düşünecem bu gece. :))
Şarkıyı da sevdim huzurlu ezgiler..
Tekrar görüşmek ümidiyle :))
Sana da iyi seneler Şenaycım.
YanıtlaSilSevgiler,
Yeni yılını kutlarım Aze, nasıl istiyorsan öyle geçsin.
YanıtlaSilSevgiler...
Bu bir açık çek galiba:-) Belki Tanrı'nın da dikkatini de çeker kimbilir. Teşekkür ederim.
YanıtlaSilSevgiler...
Great blog♥
YanıtlaSilHow about follow each other?
I follow your blog. Waiting for you♥
My Blog: http://juliemcqueen.blogspot.com
Hey Julie, Welcome to Turkiye! I like your blog, especially the category of Travel. Sure, I would like yo floow you and I already have done:-)
YanıtlaSilYou may also follow my an English blog themagicrealism.blogspot.com.tr
Have a great day!
Ben sevmeyi daha yeni öğrendim. Bilmediğimin de farkında değildim.
YanıtlaSilBu sene sevmeyi öğretsin.
Sevgiler,
J
Ne güzel! Sevindim senin adına.
YanıtlaSilBen de işte, anca belki ama n'apalım... E haydi o zaman bana, bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır:-)
Sevgiler,
not: Bu arada ben Ankara'da yeniyim, arada senden mekan, aktivite yazıları da beklerim:-)
A-ha!
YanıtlaSilAnk'da ben de yeni sayılırım. İşte ben de bu şehri sevmekte çok zorlanıyorum!
Kızılay - TBMM dolaylarında geçiyor hayatım! Yakınlardaysan görüşelim.
Kaykay dersi alıcam baharda? Var mısın? :))))
Kaykay mı?!?! Ya bak bundan sonra kırılan yerler öyle çabuk iyileşmez biraz hassasiyet biraz ilgi alaka laızm vucüda, öyle hoyrat olmaz:-)) De bana halk oyunları, hoplayıp zıplayalım, amenna:-)
YanıtlaSilO yakınlarda değilim, ama İstanbul'dan sonra bana heryer yakın, hiiç önemli değil, gelirim. Önümüzdeki on-beş yirmi gğn şehir de olmayacağım. Ondan sonra, olur tabii, görüşelim:-) E. Beşikçioğlu'nun Mezarsız Ölüler oyununa gidelim mesela, ne dersin?
Muh-te-şem!
YanıtlaSilBen de bu hafta yoğunum.
Bileti alacaktım bile de, 4-5 Ocak görünüyor sadece!
Tiyatro arkadaşı arıyordum ben, o kadar sevindim ki!!
Ben de horon teperim şimdi, bilmeden.
hop hop hop
ne kadar yalnızım bak!
:-)
YanıtlaSilBirini sevindirmek ne mutlu bir şeymiş:-))
Öncelikle horon tepilmez, vurulur:-)) Bir Karadenizli olarak bunu düzeltmesem olmaz izninle:-)
Tamam, tiyatroya gidelim. Ben şahsen, çok tiyatro aşığı değilimdir, ancak bazı oyunları ve oyuncuları severim ve kaçırmak istemem. Bu da onlardan biri. Gideriz ama daha da. Zati ne kadar gidilesi oyun var ki:-)
Ben de Ankara'yı bilen ve enerjik birini bulduğuma sevindim... E, ne güzel o zaman:-)
Ben de tiyatoracı değilim ama Ank'nın en belirgin özelliği bu, geri kalmayayım demiştim.
YanıtlaSilHaberleşiyoruz!
Evet, süper! Aynen!
YanıtlaSilBenim bu; buyulugerceklik@gmail.com, adresime bir özel email adresi atarsan ben de kayıtlarım.
Bye bye