31 Aralık 2009

Yedinci lanet,

unutma hiçbir şeyi
her şeyi şimdi gibi hatırla
hafızanın kudreti bedbahtlığın olsun
....
çıplak yara gibi kal
hiçbir acıya alışma
hiçbir zulmü kanıksama
her şeyi tekrar ve tekrar gör yeniden
görmek, cehennemin olsun

M.Mungan

Yeni yılın kutlu olsun...

24 Aralık 2009

Film "Daisy"

Daisy
Yönetmen: Wai- Keung Lau
Oyuncular :Woo-Sung Jung/Jianna Jun/Güney Kore filmi.

Aslında filmlerin yönetmenlerini, oyuncularını çok bilmem, çok az yönetmeni takip ederim. Filmler aklımda hep sahneleri ile kalır. İlgilenen nasılsa bu filmin her şeyini kolayca bulabilir. Film Amsterdam'da çekilmiş.

Öyle sevdim ki bu filmi, defalarca izledim,defalarca izleyebilirim."Amsterdam'a gitmeliyim" dedim.Öyle bir aşk ki nerdeyse hiç anlatılmadan yaşanabilirdi.Öyle bir aşk ki gerçek olamayan ama olmalı dedirten.Öyle bir aşk ki gözlerinin içine bakan ama görülemeyen.

O nasıl bir güzelliktir bir kadında yer bulan, o nasıl bir bakıştır bir erkekte var olabilen.!Papatyalar;resmi çizilen, üzerinde yürünen, koklanan, hergün bir kapıya isimsiz bırakılan papatyalar.

Öyle bir son ki başa dönülebilen... 

22 Aralık 2009

Gelebilir misin ?

Sevgili Bayan Milena,

Size Prag'dan sonra da Meran'dan yazmıştım.Karşılık vermediniz.Gönderdiğim o pusulacıklara karşılık beklemem yersiz,biliyorum.Yazmadığınıza bakılırsa iyi olmalısınız;bizler çoğunlukla iyi olduğumuz zaman susarız,böyle ise sevinmem gerekir.Bir şeyden kuşkulanıyorum yalnız-onun için yazıyorum bugün-sakın kırmış olmayayım sizi ?(Ne kaba bir elim olmalı ki,isteklerime böyle aykırı davransın.)Ya da-daha kötüsü-"Bugünlerde biraz soluk alıyorum"demiştiniz,belki bu iyi günleriniz geçti,gene sıkıntılarınız başladı belki,kim bilir ? Sizi kırmış olmam kuşkusu yersiz,biliyorum,söyleyeck sözüm de yok bu konuda;ama rahatsızsanız,ne fena, öğüt de veremem -ben kimim,öğüt vermek kim ?-yalnız şunu sormak istiyorum:Neden biraz ayrılmıyorsunuz Viyana'dan?Başkaları gibi Yurtsuz değilsiniz ki!Bohemya'ya gidip dinlemez misiniz?Ama belki bilmediğim nedenlerden ötürü Bohemya'ya gitmek istemezsiniz,öyleyse başka bir yere gidin...Meran'a gelsenize! Hiç geldiniz mi buraya?

İki şey bekliyorum sizden: Ya sürecek sessizliğiniz,bu demektir ki : "Üzülme,iyiyim" ya da yazacaksınız bana.

Ne tuhaf...yüzünüzü bütün ayrıntılarıyla getiremiyorum da gözümün önüne,pastanede,masaların arasından geçip gidişinizi çok iyi anımsıyorum.Biçiminizi,giysinizi görür gibiyim.
Candan Kafka,.

1920 yılında, Kafka'nın Meran'dan Milenaya yazdığı mektupların ilkidir.1920 yılında,Kafka ciğerlerinden hastalanmış,Meran'da dinleniyordu.Milena Viyana'daydı.Birbirlerini görmeden mektuplaşmaya başladılar ;dostça başlayan mektuplaşmalar kısa bir süre sonra tutkulu bir sevgiye döndü.Aslında bu sevgi yalnızca mektuplarda kaldı.Üç yıl sürdü mektuplaşmaları;iki ya da üç kez buluşabildiler.

Adalet Cimcoz'un çevirisi ile Kafka'dan okuyun...

21 Aralık 2009

Ağaçlar ve Güneş...

Akyaka, Ula, Muğla 

Dinlenir insan ağaçları seyrederken, ben dinlenirim...Yapraklar dünyayı anlatır, gökyüzünde gördüklerini anlatır... Mezar başında söğüt istenmesi hep bundandır. Çoktur yaprakları, çok anlatır... Ben ölsem, söğüt isterim... 

20 Aralık 2009

İki Bıçak.

İki Bıçak seç kendine
Biri yaralamak için
Biri öldürmek
Pusu kur gözlerinin
Karanlık gölgesine
Biri sevmek için
Biri ihanet
İki yürek seç kendine
Biri yaşamak için
Biri gizlenmek
Bir korkak,bir kaçak,bir firar
Kaç kişisin sen sevdiğim
İçimdeki bıçak bir kere daha dönüyor
Olduğu yerde.
Kalırsan sel basar yataklarımı
Gidersen uçurum çiçekleri açar kalbimde
Kimi zamanlar olur Sevgilim
İki bıçak bile yetmez birtek ölüme.

M.Mungan

Şimdi ;

Herşey öylesine hızlı,öylesine yarım ki;
Kesik kesik hatırlanabilen sayıklamalardan ibaret;
Mavi bir inci gibi parmaklarımda gezinmen
ve mavi bir inci ,nasıl akarsa gökyüzüne
öylesine çoğalman,öylesine yokolman.

Şimdi?

Şimdi herşey hiçlik aynı zamanda.

11/06/1996

İlk Cümle.

"Pek az kadınla-erkek birbirlerinin ruhlarını bedenlerinden önce çırılçıplak görebilir."

Buket Uzuner, (İki Yeşil Su Samuru, Anneleri, Babaları, Sevgilileri ve Diğerleri)

10/07/1996