09 Haziran 2020

Neden Değişiriz?

İnsan neye ağlarsa ağlasın en çok kendine ağlar.

Karar veremediğimiz genellemelerden biri olduğunu düşünüyorum; yetişkin bir insan değişir mi değişmez mi? Kendimden bilirsem; insan değişebiliyor. Daha az virgül kullanıyorum yazılarımda mesela. Ama o bir bilgi ve öğrenilebilir diyebilirsiniz, peki diyorum. Değiştiğimden emin olduğum göstergelerden biri; oda kapılarının arkasına eşya asılmasından rahatsız olmuyorum artık. Çocukluğumun sürekli taşınan bir aile oluşumuzu hatırlatan kapı arkasından sarkan gömleklerine, hele hele pantolonlarına öff demiyorum. Hatta yeleğimden pijamama kapı arkasına asabiliyorum şimdilerde. Alışmam biraz mecburiyetten biraz tolerans göstermeyi istemekten sebepti. Şimdi koca iki boş giysi dolabım var, kapının arkasına bir şeyleri asıp geçivermekten hoşnut bile oluyorum. Ne kolaylıkmış! Alışmışım bir bakmışım. Siz de sanırım anlıyorsunuz ki insan mecburiyetler sebebiyle değişebiliyor.

Sık sık taşınmamızın iyi sonucu mu bilmiyorum, yeni bir yere vardığımda öncelikle eşyalarımı hep oradaymışım gibi yerleştiririm. Otel odalarında sanki aylarca kalacakmışım gibi iğneden ipliğe her şeyi açar kullanım kolaylığı en mümkün, en hoşuma giden yerlere tek tek koyarım. Bu davranışımın bir tür, çevreyi düzenleyerek aklımı ve duygularımı düzenlediğimi sanmak, bir an önce olan biteni kabullenmek olduğunu çok sonraları öğrendim. Bu huyum Amerika'daki psikolog ev arkadaşımın da dikkatini çekmişti; ne kadar çabuk ve benimsemiş bir halde yerleşmişsin odaya, demişti. Şimdilerde buna çok takılmıyorum. Daha üstün körü, oraya buraya bir şeyleri atarak çabucak odadan çıkabiliyorum. İnsan kendinden usanarak değişebiliyor. 

En sık duyduğumuz değişim senaryosu, kendimiz istersek değişebileceğimiz. Düşünüyorum da, en olmayacak değişim noktası bu geliyor bana. İnsan değişmeyi neden istesin ki? Kendinin kendisinden ya da etrafındakilerin ondan memnun olmadığından mı? Bu durumda yapıyor olduklarımızı istemeden mi yapıyoruz? Eğer öyleyse bambaşka sorular geliyor akla. Biliyorum biraz karıştı. Yazıyı daha uzun tutmak istemiyorum ve bu noktayı biraz daha düşünmek ve araştırmak istiyorum, o nedenle burada kalsın. 

Bu, konuyu sonraya bırakma da iki oldu, umarım çok artırmam bu erteleme işini.

Neler öğrendim; 2020-2015.4) 

07 Haziran 2020

Gidenler

Uçak
                                                              Elimi uzattım, tutmadın. 
                                                                   Çimenler yeşildir. 
                                                                   Gökyüzü mavidir.  

Neler öğredniğimi yazmayı atlamışım; buyrun. 2020-2015.3