Fikret Kızılok'u da sevmezdim eskiden. Yani öğrencilik ve devamındaki uzun İstanbul yıllarımda. Şimdi Ankara'dayım. Burayı da sevmiyorum. Geçen sene seviyordum çünkü daha ne olduğunu, ne menem bir kent olduğunu anlamamıştım. Yine de kolaylıkları yok değil; daha az trafik yoğunluğu var, daha az insan, daha az bina, daha az ağaç, su, park, çocuk, kuş, gökyüzü, mavi, herşeyden, İstanbul'la karşılaştırılınca daha az var. Yani Ankara'yı sevmeniz neyi daha çok sevdiğinize bağlı diyebiliriz.
Neyse, konumuz Ankara değildi. Onu daha sonra anlatacağım.
Artık seviyorum ama Fikret Kızılok'u. Buradaki şarkısını seviyorum mesela. Sakin bir müzik ve sözleri güzel. Bir şeyleri sevmenin bir zamanı vardır değil mi, ve de sevmemenin? Bir kitabı okumak için başka bir takım kitapları okumuş olmanız gerekebilir. Hala Yitik Zamanın İzinde serisine başlayamadım mesela. Jazz müziğini sevmeniz için zıplayarak dans etmeyi bırakmış olmanız gibi. Opera için bilmiyorum ne gerekiyor ama ben otuzlarımdan sonra sevmeye, hatta bayılmaya başladım.
Evde çokça vakit geçirmeniz için çok seyahat etmeniz gerekmez belki ama bir şeylerden, birilerinden, hayattan yorulmuş olmanız gerekir. yani öyle olmalı. Belki de hep öylesinizdir, bunu çok bilemedim. Yani insan bazen içerde olmayı bazen dışarıda olmayı seçer işte bir sebepten.
Şimdilerde merak ediyorum; birini sevmenizin ya da sevmemenizin zamanı için ne, neler gerekiyor acaba? Bir sevdiğiniz artık sevmemeye neyi geçtikten ya da yaptıktan sonra başlıyorsunuz?
Neyse, konumuz Ankara değildi. Onu daha sonra anlatacağım.
Artık seviyorum ama Fikret Kızılok'u. Buradaki şarkısını seviyorum mesela. Sakin bir müzik ve sözleri güzel. Bir şeyleri sevmenin bir zamanı vardır değil mi, ve de sevmemenin? Bir kitabı okumak için başka bir takım kitapları okumuş olmanız gerekebilir. Hala Yitik Zamanın İzinde serisine başlayamadım mesela. Jazz müziğini sevmeniz için zıplayarak dans etmeyi bırakmış olmanız gibi. Opera için bilmiyorum ne gerekiyor ama ben otuzlarımdan sonra sevmeye, hatta bayılmaya başladım.
Evde çokça vakit geçirmeniz için çok seyahat etmeniz gerekmez belki ama bir şeylerden, birilerinden, hayattan yorulmuş olmanız gerekir. yani öyle olmalı. Belki de hep öylesinizdir, bunu çok bilemedim. Yani insan bazen içerde olmayı bazen dışarıda olmayı seçer işte bir sebepten.
Şimdilerde merak ediyorum; birini sevmenizin ya da sevmemenizin zamanı için ne, neler gerekiyor acaba? Bir sevdiğiniz artık sevmemeye neyi geçtikten ya da yaptıktan sonra başlıyorsunuz?