Çin'in kurucusu Mao Zedong'un Küçük Kırmızı Kitap'ından sonra Çin'in en çok okunan kitabı olduğu söyleniyor Lu Jiamin'in (Jiang Rong adıyla tanınıyor) Wolf Totem- Kurt Totemi kitabı. Resmi olarak 2004 yılında basılsa da yaklaşık otuz yıl öncelerinde yasaklı olarak pek çok kez basıldığı biliniyor ve resmi basımına kadar Çin'de yirmi milyondan fazla kişi tarafından okunduğu sanılıyor. 1967'de yazar, bugün de Çin'in kontrolünde olan İç Moğolistanın steplerinde yaşayan göçebe Moğollara Çince öğretmek üzere gönderilmeye gönüllü olur. O tarihlerde bir üniversite öğrencisidir ve iki yıl için gittiği İç Moğolistanda on bir yıl kalır. Orada kaldığı yıllarda moğolları, kurtları, bir kurdu yetiştirme çabalarıyla ona kattıklarının hikayesini anlatıyor Kurt Totemi...
Kendisi kitapla olan ilişkisini şöyle tanımlıyor; "Ben bir özgürlük savaşçısıyım. Çin'in özgürlüğün ruhuna ihtiyacı var ve ben bunu yaratmak istedim. Sanırım kurtların ruhunda özgürlük, bağımsızlık ve rekabet birlikte." Penguin yayınevinin kitabın İngilizce basım hakları için yüz bin dolar gibi rekor bir fiyat ödemesiyle kitap batı dünyasının dikkatini çekiyor. Bay Lu, ülkesinin insanlarının ekonomik açıdan, sosyal ve sözel başkaldırı açısından zaten birer kurt olduğunu savunuyor, hatta dünyanın geri kalanının onların ekonomik gücünden korktuğunu da ama politik olarak birer koyun olduğunu, hatta yoksul köylülerin sürekli tarımla uğraşmaktan omurgalarının bir koyun gibi olduğunu söyleyerek benzetmeyi somutlaştırıyor. Sanırım kitap Sun Tzu'nun Savaş Sanatı ününe kavuşmak üzere. Çünkü kitapta anlatılan; kurtların liderlik, organizasyon, Moğollarla kurtlar arasındaki rekabet savaşlarının hikayesinin batı lider adaylarınca pek tutulduğu söyleniyormuş.
Kendisi kitapla olan ilişkisini şöyle tanımlıyor; "Ben bir özgürlük savaşçısıyım. Çin'in özgürlüğün ruhuna ihtiyacı var ve ben bunu yaratmak istedim. Sanırım kurtların ruhunda özgürlük, bağımsızlık ve rekabet birlikte." Penguin yayınevinin kitabın İngilizce basım hakları için yüz bin dolar gibi rekor bir fiyat ödemesiyle kitap batı dünyasının dikkatini çekiyor. Bay Lu, ülkesinin insanlarının ekonomik açıdan, sosyal ve sözel başkaldırı açısından zaten birer kurt olduğunu savunuyor, hatta dünyanın geri kalanının onların ekonomik gücünden korktuğunu da ama politik olarak birer koyun olduğunu, hatta yoksul köylülerin sürekli tarımla uğraşmaktan omurgalarının bir koyun gibi olduğunu söyleyerek benzetmeyi somutlaştırıyor. Sanırım kitap Sun Tzu'nun Savaş Sanatı ününe kavuşmak üzere. Çünkü kitapta anlatılan; kurtların liderlik, organizasyon, Moğollarla kurtlar arasındaki rekabet savaşlarının hikayesinin batı lider adaylarınca pek tutulduğu söyleniyormuş.
Ben kitabı filmini izledikten sonra farkettim.
Filmi izleyip bitirdiğimde şöyle dedim: bu hikaye çok daha iyi anlatılabilirdi, daha hikayeyi bile bilmeden. Anlamıştım, yazılı halinde çok daha başka, çok daha derin bir şeyler olmalıydı. Yine de, parçaların eksikliği geçişlerini verebildiği için, yönetmene kızmıyorum. Görünce adını bu hissettiğimi diğer filmlerinde de hissettiğimi hatırladım. Tibet'te Yedi Yıl, Gülün Adı (bu o kadar eksik değildi) filmleri için de bu hikaye daha iyi olabilirdi demişimdir izledikten sonra. Jean-Jacques Annaud yine de görüntülerle kendisini affettirmiş diyebilirim. Sadece görüntüleri için dahi izlemeye değer bir film çünkü. Kurtlar, ahh nasıl güzeller, Moğolistan stepleri, çimenler, gökyüzü, ve uzun uzun dağlar...
Filmi izleyip bitirdiğimde şöyle dedim: bu hikaye çok daha iyi anlatılabilirdi, daha hikayeyi bile bilmeden. Anlamıştım, yazılı halinde çok daha başka, çok daha derin bir şeyler olmalıydı. Yine de, parçaların eksikliği geçişlerini verebildiği için, yönetmene kızmıyorum. Görünce adını bu hissettiğimi diğer filmlerinde de hissettiğimi hatırladım. Tibet'te Yedi Yıl, Gülün Adı (bu o kadar eksik değildi) filmleri için de bu hikaye daha iyi olabilirdi demişimdir izledikten sonra. Jean-Jacques Annaud yine de görüntülerle kendisini affettirmiş diyebilirim. Sadece görüntüleri için dahi izlemeye değer bir film çünkü. Kurtlar, ahh nasıl güzeller, Moğolistan stepleri, çimenler, gökyüzü, ve uzun uzun dağlar...
Hikayeyi hangi taraftan dinlerseniz o tarafa inanılması çok muhtemeldir. İnsan şüphe duyabilen bir varlık olsa da doğruyu duyduğuna olan bir ön yargısı her zaman vardır, yoksa yaşam daha da çekilmez olurdu sanırım... Kurtların anlattığı hikayede ceylanları haksız bulabilir mi insan, evet...
Moğollarla kurtların birbirine saygı duyan rekabetlerini, bir mevsim birilerinin kazanıp diper mevsim kazancın diğer tarafa bırakılmasını izliyoruz. Kurtların Moğollara öğrettikleri, onların kurtlara olan ihtiyaçları, binyıllık savaşlarını sevgi asalet içinde geçen zamanını izliyoruz. Ve insanın her zamanki gibi dengeyi bozan tavrını ve bütün suçu yine de kendi üstünden atışını. Böylesine kötü bir ırkın soyunun daha tükenmemesinin umarım iyi bir nedeni vardır.
Wolf Totem
Yönetmen: Jean-Jacques Annaud
Fransa-Çin ortak yapımı, 2015
Oyuncular: Shaofeng Feng, Shawn Dou, Ankhnyam Ragchaa
Moğollarla kurtların birbirine saygı duyan rekabetlerini, bir mevsim birilerinin kazanıp diper mevsim kazancın diğer tarafa bırakılmasını izliyoruz. Kurtların Moğollara öğrettikleri, onların kurtlara olan ihtiyaçları, binyıllık savaşlarını sevgi asalet içinde geçen zamanını izliyoruz. Ve insanın her zamanki gibi dengeyi bozan tavrını ve bütün suçu yine de kendi üstünden atışını. Böylesine kötü bir ırkın soyunun daha tükenmemesinin umarım iyi bir nedeni vardır.
Wolf Totem
Yönetmen: Jean-Jacques Annaud
Fransa-Çin ortak yapımı, 2015
Oyuncular: Shaofeng Feng, Shawn Dou, Ankhnyam Ragchaa