02 Aralık 2014

Maalesef!

Bu hikayenin birinci kısmı, kendisini ikinci kısıma borçludur. Birinci kısımdan sonra, ikinci kısımla karşılaşınca yazılmaya karar verildi.

Birinci kısım: 
Efendim, hikayemiz bir kütüphane odasında başlar.
- Merhaba. Bu kitabın CD'sini alacaktım. Yukarıdan size yönlendirdiler.
- Film mi, CD mi?
- Film?!
- Film ise DVD'dir.
- Ekranda CD formatında olduğu yazıyor bilemiyorum tabii. Ama benim alacağım şey bu kitabın filmi.
- Peki, DVD'ler yukarı katta. Siz merdivenlerden çıkın, ben yan taraftan geliyorum.

Kendisi asansör ile üst kata çıkar. Aynı anda yukarıda buluşulur.

- Kayıt numarasını aldınız mı?
- Evet, burada.
- O değil, DVD kayıt numarası. Bunlara sizin bakmanız gerekiyor, bizim değil!
- Baktım zaten, burada sadece kitabın numarası var ve kitap ile CD bir arada aynı numara ile kaydedilmiş.
- CD mi yani, siz bana film dediniz!
- Ben size film dedim. Hangi formatta olduğunu bilmiyorum. Kütüphane ekranında CD yazıyor, onu da söyledim. Siz bana...

Görevli, sözün bitmesini beklemeden hızlıca asansöre doğru gider ve aşağıya inilmesini söyler.
Aşağıda arkadaşına söylenirken duyulur:

- Beni oralara kadar çıkardı. Bir de bana film diyor. Meğer CD'ymiş. Bıktım bunlardan, dolsa şu günümde kurtulsam,öff.

Sessizce içeri girer filmi alacak olan. Bekler. Görevli CD'yi çıkarır. Arkadaşına sorar;

- Bunlar da kayıt altına alınıyor mu DVD'ler gibi?

Arkadaşı evet demeden öğrenci atlar;

- Evet, tabii.

- Size sormadım, der görevli.

Yine susar öğrenci. Diğer kadın CD'yi alarak kayıt için odadan çıkmaya hazırlanır. Öğrenci CD'ye doğru uzanarak:

- Bir dakika lütfen. Verir misiniz CD'yi bir dakika. Siz burada çalışıyorsunuz ama elinizin altındaki materyalin ne olduğunu bilmiyorsunuz daha. Filmler CD ya da DVD formatında olabilir. Bu teknik bir farklılıktır. Ben size DVD demedim, bu kitabın filmini istiyorum dedim. Siz, film ise DVD'dir, dediniz. Bütün filmleri DVD'de zannediyorsunuz.

Kadın konuşmuyordur. Devam eder öğrenci.

- Ayrıca, arkamdan konuşmayınız, çok ayıp, karşınızda ilkokul öğrencisi yok, burası üniversite kütüphanesi. Yüz yüze konuşabiliriz, der ve kadının bir şey demesini beklemeden odadan çıkar. 

İkinci görevli kayıt işlemini yapar ve resmi birkaç kelime eder kibarca... 

İkinci kısım: 
Bitmek üzere olan yemek tabağını ve kitabı masaya bırakıp, telefonunu şarj makinasına takmaya gider öğrenci. Döndüğünde kitap masada değildir. Masanın başında bir adam kitabı incelemektir. Bu kitap, o, CD'si alınan kitaptır.

- Merhaba, ben de korktum birden, kitabım gitti diye.
- Numarasını anlamaya çalışıyordum kızım. Bu iki oldu bakıyorum, kütüphane numaralama sistemi değişmiş artık galiba, ya da burası farklı uyguluyor olmalı. Roman bu, değil mi?
- Biyografi.
- İşte, benim zamanımda romanlar 800'lü numara ile başlardı. 811'ler şiirler olurdu mesela.
- Aa, hiç bilmezdim. Türkiye' de ki bütün kütüphane numaralama sistemi aynı mıydı yani? Zamanında hiç dikkat etmemişim.
- Tabii ki. Ama bilmemen normal o zamanları. Şimdi barkod sisteminde pek belli olmuyor.
- Doğru ya, yoksa her memurun her seferinde yeni sistem öğrenmesi gerekirdi... Yok canım, hatırlarım. Siz bakmayın bana. Ben önce bir on beş seneden fazladır çalıştım, sonra yine öğrenciliğe döndüm.
- İyi yapmışsın. Ben emekli öğretmenim. Beş altı yıl kadar kütüphanede çalıştım. Bütün kitapların ön sözünü okumuştum. Ancak o şekilde numaralandırma yapabiliyorduk.
- İlginç görünüyor. 
- Evet. Size iyi günler kızım. Alayım mı tabağını da, bitirdin mi yemeğini.
- Hayır hayır, kalsın lütfen.Teşekkür ederim. Size de iyi günler. Kolay gelsin.

Tabak toplama servis arabasını masaların arasında sürerek uzaklaşır...



5 yorum:

  1. uzun, çok uzun bir zamandan sonra merhabalar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar...
      Sahi, nerelerdesin sen :)) Evlendin kayboldun. Nasılsın, iyi misin? Her şey yolundadır umarım. Bebek mi var yoksa:))
      Yazılarını beklerim. Şiirleriniz güzeldi Hocam. , yanlış hatırlamıyorum değil mi şiir de yazıyordu.
      Selamlar, Sevgiler,

      Sil
  2. Aslında hep buralardayım.Ama kelimelerle aram bozuk biraz :) Diğer bloğumu da kullanıma soktum yeniden, nasıl şekillendireceğimi bilmiyorum ama bakalım :)yeniden arayı yapmaya çalışıyorum.
    İyiyim, henüz bebek yok :) Sen de iyisindir umarım...
    Doğru hatırlıyorsun, şiir de yazıyordum ve teşekkür ederim :)
    Sevgiler ve selamlar benden efenim :)

    YanıtlaSil
  3. Kütüphanede çalışmak çok keyifli olurdu sanırım en azından bir süreliğine :))

    YanıtlaSil