Nasıl da yaprak gibi..
Düştüm
Göğüslerinin arasına
…
Keşke sevgilim
Yapraklarım dökülmeden önce
Ulaşsaydı bana
Selâmın
Selâmın
Ebdulrehman Mizûrî
Yaprağıydım ben…
Arif Damar
Sessiz oturabilir miyiz seninle?
aramızda yaprakların hışırtısından,
ve ceylanların hayata çıkışından
başka bir ses olmadan.
Kemal Sayar
Çiçekler sulasan, kurumuş yaprakları kessen
sözgelimi tırnaklarını yemesen
akşamları erken yatsan iyi olur.
Edip Cansever
hangi ağacın yapraklarını
siyah kadifeyle örttün Ölüm?
hangi Söz’ü bana verdin
de benden geri aldın,
ey Dil?
Hilmi Yavuz
Sana da yağdı mı kar
gözlerine usul usul
ince bileklerine kirpiklerine
son yapraklarına
kalbindeki umutsuz dalların
usul usul
sallandı mı senin
Sana da yağdı mı kar.
Mehmet Can Doğan
Size bir olay anlatayım, çok kısa
Bir kış günüydü, kar yağıyordu
Gök, sapından boşalmış papatya yaprakları gibi duruyordu.
Edip Cansever
Bir sözcüğün içinden geçiyoruz seninle,
ufacık bir sözcüğün, yaprak gibi, kırlangıç
gibi… ilerden gelen şu çağıltıyı dinle
karanlıkta: Derin bir suyu usta bir dalgıç
gibi geçmemiz gerek…
Sait Maden
Çürümüş yapraklar akıyor ağaçlardan, suçsuz bir kalbi parçalamışlar
Lodos yüzlü bir kadının gül sancısı tutmuş, taşa dönüşmüş şebboy.
Engin Turgut
Ardıç ağaçları… Bana da bir kuş, kaderinizden
Yoksa yapraklarınızdan bir musalla taşı…
Şükrü Erbaş
Nerde o çılgın neş’en
O yaprakların çiçeklerin meyven
Hepsini götürdü mü sonbahar
Harp görmüş bir şehir gibi gamlı
Dokunaklı halin var
Erik ağacı
Zihni Hazinedaroğlu
Ben şimdi oğlumun yanında kalırım
Onun kırmızı yapraklardan yapılmış
Bir zamandışılığı vardır
Beni anlamaz
Anlamaz, niye anlasın
Anlaşılmak! -değil mi ama- sanki kimsenin olamaz
Edip Cansever
Ben kökünü toprağa batırmış bir ağaç değilim
Taşları ve o ana sevgisini emen
Bu yüzden büyüyemiyorum parlak yapraklara her nisan,
Bir çiçek tarhının güzelliği de olamadım ne yazık ki
Sanki özenle boyanmış ve kendi payına düşen hayranlarını kabul eder gibi,
Pek yakında bütün yapraklarından birer birer döküleceğini bilmeden.
Benimle karşılaştırılırsa, ölümsüz sayılır bir ağaç
Ve bir çiçek o kadar uzun boylu değildir belki, ama kalkışmanın anlamını bilir,
Bense ömrünü bir ağacın, cesaretini istiyorum bir çiçeğin.
Sylvia Plath
Düştüm
Göğüslerinin arasına
…
Keşke sevgilim
Yapraklarım dökülmeden önce
Ulaşsaydı bana
Selâmın
Selâmın
Ebdulrehman Mizûrî
Evlilik, bir ağacın dallarına yapışarak söz vermek değildir. Bir evliliği ayakta tutan şey, özendir. Özen ve farkındalık. -Neyin farkındalığı? -Bazı şeyler değişir. Her şey değişir, söz vermek bunu durduramaz. Kimse bir ağaçtan, bahar bitince çiçeklerini korumasını bekleyemez. Çünkü sonunda çiçekler meyveye dönüşür. Ve sonra, sonra ağaç meyvesini kaybeder. -Ya sonra? -Sonra yapraksız bir bahçe. –Yapraksız bir bahçe mi? –Farsça bir şiirdir. *Yapraksız bir bahçe. Güzel olmadığını söylemeye kim cesaret edebilir?
Aslı Gibidir filminden bir konuşma.
*Abbas Kiarostami
Annemin dargınYaprağıydım ben…
Arif Damar
aramızda yaprakların hışırtısından,
ve ceylanların hayata çıkışından
başka bir ses olmadan.
Kemal Sayar
Gelincik açılmadan önce, kapalı çanak yaprakları badem kabuğu gibi serttir. Bir gün bu kabuk çatlayıverir. Üç çanak yaprağı toprağa düşer. Bu kabuğu açan şey balta değildir, sadece zar gibi incecik, tortop olmuş yapraklardır. Çiçek açıldıkça neon pembesi yapraklar kırlarda görebileceğiniz en arsız kızıla dönüşür. Sanki çiçeğin çanağını çatlatan güç, bu kırmızının kendini gösterme, görünür olma isteğidir.
John Berger
Çiçekler sulasan, kurumuş yaprakları kessen
sözgelimi tırnaklarını yemesen
akşamları erken yatsan iyi olur.
Edip Cansever
hangi ağacın yapraklarını
siyah kadifeyle örttün Ölüm?
hangi Söz’ü bana verdin
de benden geri aldın,
ey Dil?
Hilmi Yavuz
Kurumuş ağaç kabukları yaşadım diyor
birden başlıyor ıslak sabahlarıyla günlerimiz
dudaklarımız söğüt yaprakları kadar memnun
Ömer Faruk Toprak
birden başlıyor ıslak sabahlarıyla günlerimiz
dudaklarımız söğüt yaprakları kadar memnun
Ömer Faruk Toprak
Sana da yağdı mı kar
gözlerine usul usul
ince bileklerine kirpiklerine
son yapraklarına
kalbindeki umutsuz dalların
usul usul
sallandı mı senin
Sana da yağdı mı kar.
Mehmet Can Doğan
Size bir olay anlatayım, çok kısa
Bir kış günüydü, kar yağıyordu
Gök, sapından boşalmış papatya yaprakları gibi duruyordu.
Edip Cansever
ufacık bir sözcüğün, yaprak gibi, kırlangıç
gibi… ilerden gelen şu çağıltıyı dinle
karanlıkta: Derin bir suyu usta bir dalgıç
gibi geçmemiz gerek…
Sait Maden
"Esmekten vazgeçiyorum", dedi rüzgar.
Kılı kıpırdamadı yaprağın...
Sahir Üzümcü
Lodos yüzlü bir kadının gül sancısı tutmuş, taşa dönüşmüş şebboy.
Engin Turgut
Ardıç ağaçları… Bana da bir kuş, kaderinizden
Yoksa yapraklarınızdan bir musalla taşı…
Şükrü Erbaş
Nerde o çılgın neş’en
O yaprakların çiçeklerin meyven
Hepsini götürdü mü sonbahar
Harp görmüş bir şehir gibi gamlı
Dokunaklı halin var
Erik ağacı
Zihni Hazinedaroğlu
Onun kırmızı yapraklardan yapılmış
Bir zamandışılığı vardır
Beni anlamaz
Anlamaz, niye anlasın
Anlaşılmak! -değil mi ama- sanki kimsenin olamaz
Edip Cansever
Taşları ve o ana sevgisini emen
Bu yüzden büyüyemiyorum parlak yapraklara her nisan,
Bir çiçek tarhının güzelliği de olamadım ne yazık ki
Sanki özenle boyanmış ve kendi payına düşen hayranlarını kabul eder gibi,
Pek yakında bütün yapraklarından birer birer döküleceğini bilmeden.
Benimle karşılaştırılırsa, ölümsüz sayılır bir ağaç
Ve bir çiçek o kadar uzun boylu değildir belki, ama kalkışmanın anlamını bilir,
Bense ömrünü bir ağacın, cesaretini istiyorum bir çiçeğin.
Sylvia Plath
İşte büyülü gerçeklik!
YanıtlaSilMahcup oldum Ali bey. Çok teşekkür ederim. Aslında hayat öyle; büyülü bir gerçeklik, bana göre...
YanıtlaSilHepsi çok güzel, yazıyı bitirdiğimde aklımda kalan cümle: "Yapraksız bir bahçe. Güzel olmadığını söylemeye kim cesaret edebilir?" oldu. Bunu ayrı bir sevdim.
YanıtlaSilMerhaba Şenay,
YanıtlaSilEvet, aslında ben deen çok onu sevdim galiba. Bir de, "Annemin dargın yaprığıydım ben.", çok hüzünlü geliyor sanırım.
O dediğin cümleyi film içinde duymak daha anlamlı olabiliyor. Önünden ve arkasından yapılan konuşmalarla. Film de güzel.
Sevgiler,
güzel ve içe dokunuyor, bazı keşiflerle örtüşüyor...
YanıtlaSilve gelincikten de bahseden bir hikaye yazdım daha yeni...
Bir de, ilk şiirin hüznünü yok sayabilir miyiz lütfen...
Merhaba Narda.
YanıtlaSilBundan kellisine okuyan karar verir elbet, say tabii.
Gelincikler, güzeldir... Pek narin görünürler. Ben küçükken bizim yaylada gelincik tarlaları vardı. Bir de onların arasında gelincik hayvanı dolaşırdı, biz çiçeklerden bahsederdik, dedem o hayvandan. Bazen komik sözler çıkardı ortaya, şimdi hatırlamıyorum.
Bu ara bir yoğunluğum var, okumaya fırsat bulamıyorum. Bir kaç güne geri dönüp okuyacağım blogları. Görüşmek üzere senin hikayende.
Sevgiler,
Hikayem blogda değil zaten :)
YanıtlaSilblogda yayınlamıyorum onları.