Öyle görünüyor ki bu sene Ankara'ya Mayıs Temmuzda gelecek. Sırtımda bir soğuk dolanıyor sürekli. Ayaklarım ısındığında sabah olmuş oluyor. Yeleğimi giyiyorum, kış sanmayayım diye çıkarıyorum biraz sonra. Dünden beri ikidir kapıda bir tıkırtı var. Bir anahtar dönüyor gibi sonra vazgeçiyor ben birden bakınca. Korku soğuk olur derler ya da soğuk korkak olur. Bir tutam ateşten korkar, bir verimlik nefesten korkar. Buzdolabının ayarını yanlış hatırlamışım içindeki her şey donmuş, yoğurt bile. Dolabı açarken aynadaki elimden korkuyorum bilmem ben de soğuktan mı? Tuhaf olan, karanlıktan değil ama aydınlıktan korkuyorum bu ara. Mutfak camının önünden bir adam geçiyor, gri bir mont var üzerinde, elleri cebinde. Hayat bir çember diyor dervişler, her şey başladığı gibi biter.
Çok soğuktur sevgisiz yürekler.
YanıtlaSilO da bir örnek tabii.
Silkanımca aze anakaraya uzun bir süre mayıs gelmeyecek :))
YanıtlaSildenizsiz ve mayıssız soğuk ve gri bir kent olacak anakara iyiden iyiye..
ben kim miyim, döktüğüm pirinç tanelerini takip et o vakit,selametle:)
Büyük harf kullanmayan biri var aklımda ama "kanımca" kelimesini sık kullanan bir kişi tanıyorum o da sen olamazsın.
SilAnkara'ya bir tek ben Anakara diyorum diye düşünüyordum, o yüzden bu açıdan bir tahminim yok.
Pirinç taneleri deyince biraz karışıyor işler, hele deniz deyince, soğuk ve gri deyince; acaba Kaf dağına tırmanan "arkadaşımız" olabilir mi sanırsam, galiba, kanımca :-)
Sevgiler B, diyorum naçizane..
O cemberden cikmak, yenisine girmek icin ne ogrenmeliyime bak, yoluna devam et.
YanıtlaSil:)
Evet. Öğrene öğrene bir hâl olduk o ayrı:-)
Sil