12.12.2017
Ben, bize, yaşamları boyunca çok hikaye anlatmış iki güzel adamın yeni söyleyeceklerini dinlemeye gitmiştim. Bunlardan biri; Badi Ekrem, Paşa Lütfi, Vecihi, Maho, Ziya, Ziver bey, Züğürt Ağa, Mesudiyeli Mesut, Muhsin Bey, Şakir, Baran ve Avcı Ferman karakterlerini yaratmış Şener Şen'di... Diğeri, Tosun Paşa,
Sultan, Banker Bilo, Davaro, İffet, Fahriye Abla, Şekerpara, Züğürt Ağa ve dahi Çiçek Abbas, ve de Muhsin Bey, ve Eşkiya filmlerinin, İkinci Bahar ve Süper Baba dizilerinin senaryolarını yazmış, Fahriye Abla, Muhsin Bey, Eşkiya, Gönül Yarası gibi filmleri yönetmiş Yavuz Turgul'du.
Bir zamanlar söylediklerini sevmiş olmamız, yeni söyleyeceklerinin değerini garanti etmeyebilir, fakat iyi bir hikaye olabilme ihtimalini kimse göz ardı edemez. Bahsettiğimiz filmler sadece büyük çoğunluğun eğlendiği, sinemadan keyif aldığı hikayeler değildi. Neredeyse her biri Türk sinema tarihine birer çizik atmış, bazıları bir dönem başlatmıştı.
Sultan filmi, ikinci köprünün yapımı esnasında İstanbul-Armutlu gece kondu mahallelerinin direnişini öyle ya da böyle anlatan tek Türk filmidir belki. Tosun Paşa, Davaro, Banker Bilo, Şekerpare, Züğürt Ağa filmleriyle feodal yapıdan kentsel yaşama geçişi izliyorduk. Yetmişlı yılların ülke sanayileşmesinin köydeki Züğürt ağayı İstanbul sokaklarında kafasında tepsiyle çiğ köfte satmaya kadar götüren hikayesi, çok fazla kişinin hikayesiydi... Banker Bilo keza benzerdir. Şekerpare, Tosunpaşa ayrı ayrı hala en komik ironileri sunar bize. Yine Çiçek Abbas hala bir başyapıttır ve seksenli yılların kent-köylü toplumunun değişen kabuğunu çok iyi yansıtmıştır. Fahriye Abla ve İffet filminin anlamını erkek okuyuculara bırakıyorum. Ben ömrü hayatımda bir erkek tanımadım ki İffet filmini ve taksi sahnesini bilmiyor olsun. Bu bile bir filmi insan hayatında önemli bir yere koyar kanımca... Muhsin Bey, Uğur Yücel'i sinemada yaratan filmdir demek çok iddialı olmayacaktır. Hemen bütün eleştirmenlerce 100 Türk filmi arasında gösterilen en iyi dramlardan biridir. Ah Eşkiya!, doksanlı yıllarda hepimizin yüreğini dağladı ama onun ötesinde Türk sinemasını yeniden yazmış, önünü açmış, "sinemada türk filmi izlenmez" algısını kökünden değiştirmiş bir filmdir Eşkiya... Ondan sonra çekilen pek çok Türk filmi artık sinemada izlenir olmuştur. 2,5 milyon kişilik izlenme oranıyla rekor kırmıştır. İkinci Bahar ve Süper Baba dizileri keza TV dünyası için çok önemlidir. İkinci Bahar Ozan Güven ve Nurgül Yeşilçay'ı doğurmuştur bence. Dizinin yayınlandığı akşamlar biz bankada mesai yapmazdık. Böyle bir şeylerdi Yavuz Turgul'un hikayeleri... Şener Şen'in yarattığı Vecihi, Şakir, Ziver Bey, Muhsin Bey ve Baran gibi karakterlerin üzerine Türk sineması çok değişmiş, Z. Demikubuz, R.Erdem, P. Esmer, O.Ünlü gibi şimdilik sayabileceğim pek çok iyi yönetmen iyi şeyler söylemiş olsa da, bu karakterler halen bizim için canlıdır, kare taşlarıdır.
Yol Ayrımı filminde Yavuz Turgul kapitalist sistemin biz insancıklara neler yaptığını anlatmış... Bu, son yıllarda pek çok sanat biçiminin anlattığı bir hikaye. Dolayısıyla bundan sonra anlatılacakları ayırd eden nasıl anlatıldığı olacaktır. Yine de şunu unutmamak gerekir; bu öyle bir konu ki nasıl anlatılırsa anlatılsın kişi ancak dinlemek, görmek ve anlamak istediğinde içine dokunabileceği bir konu. O yüzden, hikayenin biz izleyicilerde derin bir etki bırakmaması çok normal. Bana sorarsanız iyi yazmış ama iyi çekememiş. Çoğu filminde yaptığı gibi başka bir yönetmene bıraksa senaryosunu belki ticari açıdan daha avantajlı olabilirdi. Hikaye dokunmayınca geriye teknik olarak bir sinema şöleni ummak gerekiyordu, o da pek Turgul'un işi değildir. Fantastik özel efektler bekleyemiyorduk. Sinema anlatımı olarak keyif vermiyordu fakat satır aralarında güzel şeyler söyleniyordu. Filmdeki Mazhar bey Altan dostunun (Rutkay Aziz) kapısını çalıyor çok uzun zaman sonra. "Haber vermeden geldim kusura bakma" diyor. "Ne zamandır dost dosta haber veriyor kapısına gelirken", diyor arkadaşı Altan. Ben de düşündüm; ne zamandır...
Hiç çekinmeden doğrudan mesaj veriyor film. Yaşadığımız hayatın kısalığından ve hangi bedeller uğruna neleri feda ettiğimizi gözümüze sokmaya çalışıyor. Bence, söylediği farklı ve önemli bir şey, değişimin ne olduğu ya da sistemi nelerin rahatsız ettiği üzerineydi. Mazhar Bey'in kararı sonucu ailesinde kimse maddi açıdan mağdur olmayacak olmasına rağmen, kapitalizmin hep daha fazlasını isteme halinin aile bağlarına kadar inmesi, kişiler izin verse dahi insanın, sistemin devamlılığını kendi bekası için gerekli görme anlayışının çarpıklığını anlatabilmesi iyi detaylardı. Diğer yandan, finalinin umut vaad ediyor olması genel geçer gerçekliğe ters düştüğü için inandırıcı ve devamında etkileyici değildi. Tersi olsaydı daha çarpıcı olabilirdi, fakat diyorum ya, doğrudan anlatıyordu ne demek istiyorsa yönetmen. Yalana dolana, dolaşmaya gerek kalmadan.
Şener Şen her zamanki gibiydi. Uzun zamandır, Gönül Yarası, Kabadayı, Avcı filmlerinde olduğu gibi. Onu tanıyıp da sevmemek mümkün değil artık bir sinema adamı olarak. Fakat diğer oyunculardan eğreti duranlar vardı açıkçası. Mert Fırat, Şener Şen'i tanımayanlar için filme seyirci çekmek için mi seçilmiş, düşünmeden edemedim. Zira oynadığı karakterin kapsamı geniş olsa da rol ona çok küçüktü. Nihal Yalçın son zamanlarda sevdiğim kadın oyunculardan ama o da atolyeci solcu işçiyi çok ezberden oynuyordu. Bir şeyler fazlaydı oyunculuğunda şimdi ifade edemediğim. Oysa başka projelerde çok iyi işler çıkarmışlığı var. Asıl söz edilmesi gerekli oyuncu her haliyle filme ağırlığını koymuş Çiğdem Selışık Onat'dı. Hayatı Amerika'da geçmiş, orada oyunculuk ve yönetmenlik doktorası yapmış yıllardır hocalık yapan bir kadın. İstanbul Kırmızısı filminde görmesek Mazhar beyin annesi hayatta sanabilirdik. Kendisi rolü kabul etmesini şöyle açıklıyor; "Teklif geldiğinde kadroda tanıdığım Şener bey vardı. Kendisini Muhsin Bey'den tanıyordum. Onunla oynamak benim için bir hediye oldu. Çok keyif aldım." Ve müzikler Anjelika Akbar, onun piyanosunun eşlik ettiği yağmur sahnesi bence de harikaydı...
Bugün Tarık Akan filmlerini izlerken gözümde hep bir hüzün oluyor. Artık yeni rollerinde izleyemeyeceğimi bilmek içimde bir ağrıyı canlı tutuyor. Sadece bu sebepten bile Şener Şen'in hayat verdiği Mazhar Bey'i izlemek keyifli olacaktı. Oldu da. Belki bir Çiçek Abbas'ın Şakir abisi değildi ama, kim hayatında unutulmaz anları onlarca defa yaratabiliyordu ki...
Yol Ayrımı, 2017, Yönetmen: Yavuz Turgul, Senaryo: Yavuz Turgul,
Oyuncular: Şener Şen, Çiğdem Selışık Onat, Mert Fırat, Tilbe Saran, Nihal Yalçın, Rutkay Aziz, Defne Kayalar, Ruhsar Öcal
Yol ayrımı ve Ayla filmi için fırsat kollamaktayım..
YanıtlaSilŞener Şen elimizde kalan kıymetli oyuncularımızdan biridir yer aldığı her filmde mutlaka kendine özgü bir şeyler katıyor.
"Elimizde kalan kıymetler", olarak güzel tanımlamışsınız. : ) Selamlar,
Silseyretmediğim bir film o kadar güzel yorumlamışsın ki yakaladığım ilk fırsatta izlemek isterim....
YanıtlaSilSağol, Fatma. Doğrudan tavsiye ederim diyemiyorum. Dediğim gibi işte:)
SilÇok,çok.çok güzel yazmışsın, tamamen kaltılıyorum. Hele Sultan, Muhsin Bey, Çiçek Abbas gibi filmlerden bahsetmene ayrıca bayıldım, hep sinemaya git, hep yaz bence.
YanıtlaSilBen de çok teşekkür ederim Elif. :) İnsan yorumlar için yazmasa da doğrudan, güzel yorumlar çok teşvik edici oluyor.
SilSen beni bir de küçükken sevdiğim filmleri anlatırken görecektin :)
Selamlar,
Şener Şen'i çok severim.Sinemada ilk gösterime girdiği hafta seyrettim ama maalesef filmi ben de sevemedim.
YanıtlaSilŞener Şen büyük usta artık. :)
SilSelamlar,
Sinemalarda gösterime girdiğini duyunca çok izleneceğini düşünmüştüm. Hatta bende gideyim diye düşünmüştüm. Ama çok olumlu yorumlar okumayınca kararsız kaldım. Yine de Şener Şen için fırsat bulduğumda gideceğim inşallah. Konu zaten çok ilgimi çekti.
YanıtlaSilMerhaba Kadriye. Aslında her yorum öznel. Kendi öznelliğimizle bir bakmak iyi oluyor.
SilSelamlar,
Harika yazmışsiniz. Yüreğine sağlık.
YanıtlaSilGönlümüze tercüman olmuşsun.
Bende daha izlemedim.çok sevdiğim Şener Şen, Yavuz Turgul varsa bir yerde yapılan olumsuz yorumları pek umursamam. Anlattığın filmlerin hepsi muhteşemdi.
Selamlar sevgiler. ..
Teşekkür ederim. :-)
Silİnsan sevdiğini güzel anlatıyor galiba:-)
hımmmmmm, anladım, eski filmleri daha iyimiş izlenimi edindim. izlerim tabi bi ara nette veya tv de. işe yarar bir şey , adlı filmi merak ediyom ben deeee :)
YanıtlaSilİşe Yarar Bir şey daha öncelikli olabilir evet deeptone:-)
SilBen çok severek izledim filmi.Bazı kısımlarında bile ağladığımı söyleyebilirim.Ben de o tür bir kaza geçirip(3 yıl önce) hayatımla ilgili yeni kararlar almıştım.Şener Şen'in annesi ise aynı annemdi :)
YanıtlaSilAnne kısmına üzüldüm. Fakat ben de benzer bir süreç yalamış biri olarak belki de filme kötü diyemiyorum senin gibi. Benim de çevremde "ne yapıyorsun" diyen epeyce olmuştu.
SilSevgiler,
Harikulade bir inceleme yazısı olmuş, elinize sağlık :)
YanıtlaSilEyvallah Emre:-)
Sil