Daha iki buçuk yıl öncesinin sessiz bebesi, işte şuradaki, bugünün moda uzmanı, üç buçuk yaşındaki yeğenim Sarah ile diyaloğumuz:
Eteğimi çekiştirip duran kendisine;
- Yapma tatlım, niye aşağı çekiyorsun eteğimi bak düşecek şimdi ama.
- Öyle durmasın yukarıda.
- Duruyor işte belimde, nerede duracak canım.
- Daha aşağıda, böyle dursun. (zamanın düşük bel modeline uyacak seviyeyi tarif ediyor) Öyle çirkin. Modası böyle.
***
- Duruyor işte belimde, nerede duracak canım.
- Daha aşağıda, böyle dursun. (zamanın düşük bel modeline uyacak seviyeyi tarif ediyor) Öyle çirkin. Modası böyle.
***
- Deniz soğuk mu Sarah, geleyim mi?
- Gel gel, soğuk değil.
- Ugh! Hani soğuk değildi, yalancı!
- Ben yalan değilim.
- Ya nesin?
- Şakayım.
***
- Gel gel, soğuk değil.
- Ugh! Hani soğuk değildi, yalancı!
- Ben yalan değilim.
- Ya nesin?
- Şakayım.
***
- Koş koş Sarah, köpek geliyor. Taş atalım, ya da kaç kaç.
- Atma atma! Öğretmen köpeklere taş vermeyin dedi!
***
- Senin elbisen de benimki gibi; yeşil, kahverengi ve sarı ama benimkinde bir de pembe var dimi?.
- Evet.
- Benim elbisem aynı gökkuşağı gibi.
- Eveet. Sen biliyor musun gökkuşağında kaç renk var?
- Evet, biliyorum. 1-2-3-4-5-mavi.
***
- Bir kaçı birden neredeyse tepeme çıkmış yeğenlerime söyleniyorum; çocuğum şurada oynayın bir, nedir sizin derdiniz benimle?!
- Sekiz yaşındaki erkek yeğenim elleri iki yana açık, geri söyleniyor: E, özlediiik!
- Atma atma! Öğretmen köpeklere taş vermeyin dedi!
***
- Senin elbisen de benimki gibi; yeşil, kahverengi ve sarı ama benimkinde bir de pembe var dimi?.
- Evet.
- Benim elbisem aynı gökkuşağı gibi.
- Eveet. Sen biliyor musun gökkuşağında kaç renk var?
- Evet, biliyorum. 1-2-3-4-5-mavi.
***
- Bir kaçı birden neredeyse tepeme çıkmış yeğenlerime söyleniyorum; çocuğum şurada oynayın bir, nedir sizin derdiniz benimle?!
- Sekiz yaşındaki erkek yeğenim elleri iki yana açık, geri söyleniyor: E, özlediiik!
***
- Sen büyüyünce ne olacaksın Sarah?
- Bilmem. Bir şey olmayacağım. Ben zaten büyüyünce okula gitmeyeceğim.
***
İnsan düşünmeden edemiyor; nesi iyi ki büyümenin ve büyük olarak yaşamanın...
*... "Ne güzel ninnilerimiz vardı bizim...Uyusun da büyüsün diye...Bir göz atıyorum dünyaya, özellikle Filistin'e rahatça uyusalar çocuklar orada, uyusalar ve uyanabilseler ne güzel büyürler aslında. ... Benim büyüklerden umudum yok artık. Çocuklar kurtaracaklar dünyayı, eğer biz onları korumayı başarabilirsek..."
Yeğenin ben yaan değilim demesi ne kadar tatlı :)
YanıtlaSilMaalesef masum küçücük çocuklara bile kıyacak kadar zalim insanoğlu ...
Merhabalar Şeyma,
YanıtlaSilEvet, ne yazık ki öyle insanoğlu..
Sevgiler,