29 Nisan 2019

Mekân ve İnsan


Bayıldım Ertan Saban'ın anlatışına. Tekrar tekrar izledim. 
***
Mekânlar insanların hafızasıdır. Coğrafya kaderdir, demenin diğer bir anlamlı ifadesi. Mesela ben Ankara'ya gittiğimde sigara içmek ancak akşama doğru, vücudum kimyasal olarak hatırlamaya başladığında aklıma geliyor. Bir sakinlik, bir dönüşmüşlük, bir gelecek umudu, bir her şeye yetebilme, yetişebilmeyi çağrıştırır bana Ankara... İstanbul tam tersi, gün üçe katlansa saatler eksik. Çocuk aklım bile hatırlar mekanları mesela; Ramazan köyü göçebeliğimi, yerleşiksizliğimi,  Karapınar köyü sevgiyi hatırlatır. Perşembe büyüdüğümü, Turunçova çocukluğumun karmaşasını, Ovaköy kıstırılmışlığı, Kalkan ergenliğimi, Kumluca bıkmışlığımı, Gömbe çaresizliğimi hatırlatır. 
Mekânlar insanların geçmişidir. Yok olmaları, değişmeleri, yanıp yıkılmaları insanların hafızasını eksiltir, karmaşıklaştırır ve belki yeniler. Yerlerin ismini değiştirmek ise değiştirmez anıları. 
***
Bu arada, İmmaneul Kant gibi tüm dünyanın en azından adını duyduğu bir adamın aynı şehirde doğup aynı şehirde ölmesi ürettiklerine bakıldığında oldukça şaşırtıcı benim için. Konigsberg'in bir Almanya bir Rusya olmasıyla bir ilgisi olabilir bu durumun. Bu da bir başka yazının konusu olsun. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder