Uzun zaman önce insanları sevdiğimi düşünürdüm. Bir müddet kararsız kaldım. Kötülüğün olduğu kadar iyiliğin de olduğu inancımı korudum. Dört beş yıldır kararımı netleştirdim ki insan ırkının sevilecek bir yanı yok. İyi insanların varlığı bunu değiştirmiyor. İnsanın doğasında bulunan bencillik, üstün ve iktidar sahibi olma isteği, kendi hazzının öncüllüğünü gütme çabası sergilediği iyilik davranışlarını alaşağı ediyor, edecek. Kendim dahil. Arkasında duramadığım pek çok hatam var. Üzüldüğüm kadar pek çok insanı da üzdüm. Çok ah aldım, almışımdır. Üzmeye de devam ediyorum. Yaptıklarıma bahanelerim çok. Gerekçelerimin, topuzu benden yana çevirmesi bir şeyi düzeltmiyor. Yine de, zarar veremeyeceğim uzak bir köyde çimenleri izleyerek hayvanlarla birlikte yaşayabilmeyi dileyecek kadar yüzsüzlük içindeyim. Aldandım. İnsan ırkının öteki yüzüne kandım. Cemil Meriç’in Musa’nın Kızıldeniz alegorisinde aldanmayı tarif edişi demek istediğimi çok iyi anlatır. Tam olarak olmasada bir benzeri Neşet Ertaş’ın türküsü gibi; “cahildim dünyanın rengine kandım.” Siz buna, yaşlanmak diyorsunuz.
Bazı insanlar gerçekten sevilmeyi hak etmiyor
YanıtlaSilDüşse bir meteor da kurtulsak diyorum ben.
SilEn güzeli "nokta" demek bu yazıya...
YanıtlaSilTeşekkür ederim Narda. Sevgiler. :-)
Silİnsan türünün çoğunluğu sevilmeyi hak etmiyor.
YanıtlaSilyalan, sahtekarlık, ikiyüzlülük, yağmacılık, linççilik, katillik ne ararsan bol miktarda var bu çoğunlukta.
Bol miktarda Şahin...
SilÇok güzel bir sorgulama olmuş.
YanıtlaSilSonuç da böyle olmasa keşke...
SilYine de sevgi en güzel duygudur. Umudu yeşertelim ve sevgiye sarılalım.
YanıtlaSilUmut, insanın sahip olduğu en tehlikeli durumdur diyordu, sanırım Morfeo Matrix filminde.
Sil