03 Ekim 2016

"Bir Sana Bir de Bana"

Her yer boş.
***
Kelimeler bile.
***
Bugünkü yirmi kişilik sınıfın yarısından fazlası yabancı öğrenciydi. Birinin adı Yvonnne, gibi bir şeydi. Fransızca Ivon gibi okunuyormuş galiba, Fransız kolonilerinden Brundi'den geliyordu kendisi. Hoca mırıldanıyordu ama duyuluyordu; "nasıl aklımda tutsam senin adını, Iva mı desek, Iva'yla neyi bağlayabiliriz," derken ben, "Ivan İlyich," dedim. Aklıma Tolstoy'un kitabı gelmişti. Biri, "Ivana Sert," dedi. Hoca onu duydu, "a, evet, güzel kadın o," dedi. Sınıftaki Ivon, Ivana Sert ile bağlandı. Ben dersi bıraktım. Ivan İlyich'de zaten ölmüştü.
***
Bugün on beş yaşındaki bir kız çocuğunun babasından nefret ettiği için, görüştüğü bütün erkek arkadaşlarına nasıl kötü davrandığını tartıştık. Hıncını onlardan alıyor, dedi hoca. 
***
Otobüs durağına geldiğimde baktım yoktun. 
***
Olsun. Sağol.
***

3 yorum:

  1. Bu yazıları seviyorum. Uzun paragraf çok iyi. ben de böyle yazmayı seviyorum, açıklama, anlaşılamayan bazı şeyler, iç çekiş ve umursamayan etkili vuruş :)
    Anlamışsındır sen, biliyorum :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :-) Evet, insana iyi geliyor değil mi?
      Hasan Ali Toptaş'ın Harfler ve Notaler kitabını okudun mu bilmem, tavsiye ederim. Orada; yazmak üzerine güzel yazılar var. Kelime kullanmaktan kaçınmaktan bahsediyor ama eksik anlatmak değil tabii. Ben şimdi çok anlatamadım. Kendisi bazı kitaplarında bazı kelimeleri bilerek eksik bırakır yada hatalı kullanımış, okuyucu bulsun diye.

      Sil
    2. Hoşuma gitti not alıyorum kitabı. Ben de öyle yazmayı öyle yazılanları okumayı seviyorum sanırım. Her okuyan anlasın ama herkes kendine göre ve evet bu tarz oyunlar da muhteşem edebiyat için :)

      Sil