29 Temmuz 2011

İnsan: Hayvan

Biraz düşünsem " Yalnızız" kitabı gelir aklıma, ama önce "9.Hariciye Koğuşu" derim Peyami Safa denilince. Hasta bir adamın yalnızlığı ve içli bir aşk hikayesinin hikayesidir kitap. Bir de Nergis Kumbasar' ın yeşil gözleri ve sarı saçları tabii, kitaptan uyarlanan o eski zamanların dizisinden aklımda kalan. Oldukça eski bahisler bunlar, boş verin şimdi. 
Oysa, biliyor musunuz Peyami Safa kedisiyle saklambaç oynarmış? Ben bilmezdim. Yazarların kimi zaman ' insan' ın pespayeliklerini anlata anlata, yorgunlukları arasında teneffüse çıktıkları bu teneffüslerde farklı işler yaptıkları yazılır. Peyami Safa' da saklambaç oynarmış işte teneffüse çıkınca. 1933 tarihli "Üstadım Hayvanlar" adlı bir makalesine rastladım, zaten makaleyi de kedisinden esinlenerek yazmış. Oradan bazı alıntılar aldım bana ilginç ve doğru gelen. Aslında kediler sevdiğim hayvanlar listesinde birincil değildir.Sorulunca; at, köpek, kedi sıralamasında giderim çoğunluk. Severim sevmez değilim lakin kediler zor gelir bana; çok kaprisliler bir kere, nazlılar, narinler, sürekli ilgi istiyorlar bir yandan da canları istediğinde sevdiren bir soğuklukları var. Tuhaf hayvanlar kediler; karmaşıklar, hep anlamaya çalışmak gerekiyor ama anlayamayacağınızı anlıyorsunuz her seferinde, zor geliyor bana...


Peyami Safa çok seviyormuş anlaşılan ya da ilginç tespitleri var kediler ve hayvanlar üzerinden;
Evet, kedisi ile saklambaç oynarmış. Her seferinde o kadar iyi saklanırmış ki Peyami Bey, ne bir iz, ne bir koku, ne de kendinden görünen bir parça bırakırmış arkasında ama yine de sobelenirmiş.  Evin bilinmedik en esrarengiz noktasına saklansa da yine de bulurmuş kedisi onu. Bu nedenle kedisinin her şeyi anladığına ve kendisinden daha çok şey bildiğine inanırmış. Onu, ne kadar saklanırsa saklansın, nasıl saklanırsa saklansın, kokusunu bile gizlemesine rağmen bulan kedisi bazı sırlara vakıf olmalıymış P.Safa'ya göre. Öyle olmasa, Safa 'nın eve döneceği saati dakikasına varıncaya kadar bilemezmiş. Tabi bu kadar değilmiş, denge kanunlarını da çok iyi bilir kediler bilirsiniz, P.Safa da bunu farketmiş ve denge konusundaki bildikleri ile diğerlerini de birleştirince konuşabilseydi kedisinin Silahları Bırakma Konferansında soruları cevaplayabileceğini düşünürmüş... Şöyle diyor aynen; 
"Büyük hakikatler karşısında; artık söz burada zaittir deriz, büyük sırlara ermiş olan bütün hayvanlar için de söz zaittir. Ne söylesinler!? Dikkat ediniz, bizi en çok konuşturan, en çok münakaşaya sevk eden mevzular halli en güç olan davalardır. Anlasaydık susardık. Anlayan söylemez yapar. Benim en hürmet ettiğim üstatlar arasında hayvanlar da vardır. Onlardan çok şey öğrenmeye çalışırım. İyi bir insan olmak için evvela iyi bir hayvan olmak lazımdır derler. Ne mümkün ! Olsaydı, hiç kimse hayvan olduktan sonra insan olmak istemezdi... Bir örümcek eşek davasını hendese mualliminden, bir güvercin dünya haritasını coğrafya aliminden daha  iyi bilir..."
Helikopterler için arılardan esinlediğimizden, uçaklar için kartalları gözlemlediğimizden, örümcek ağlarına çeliğimizi denk getirmeye çalıştığımızdan, çalışkanlığımızı karıncalarla kıyasladığımızdan, daha yeni yeni turnalar kadar yüksekten uçabildiğimizden bahsetmek en kolay örnekler olacaktır herhalde. Ve derki yine;
"İnsan hayvanların en düşüneni, çünkü en aptalıdır. Çok defa biz insanlar zeka ile hileyi birbirine karıştırıyoruz ve kurnazlara zeki diyoruz. Hilekar manasında kurnaz, insanların en aptalıdır. Hakiki zekanın hilesi yoktur..."


" İnsan kendini yalnızca insanda tanır. " Goethe ...

2 yorum:

  1. "İnsan hayvanların en düşüneni, çünkü en aptalıdır..." Hehe! Bayıldım buna! ;)

    YanıtlaSil
  2. Dimi, ben de sevdim...

    YanıtlaSil