20 Nisan 2011

Normal...

Rutin büyük bir lükstür.
Sıradan, normal, hiç bir farklı hareketin olmadığı günlerdir asıl hayatımız.Yapılması gerekenlerin yapıldığı, güneşin aynı sıradanlıkla doğduğu, zamanı geldiğinde battığı , sabah çaylarının kaynadığı, masaya bir kaç zeytin, bir parça peynir , acele ile bir kaç domatesin doğrandığı, kalmış ekmek parçalarının ortaya konduğu acele edilen sabahlar...Aynı saatte aynı telaşla evden çıkıldığı, aynı hareketle kapının iki kere kilitlendiği, dış kapının aynı gürültü ile kapandığı sabahlar...Aynı yerden otobüse, dolmuşa binildiği, aynı yerde inilip yüründüğü, aynı kişilere - Günaydın denildiği sabahlar...
Sıradanlık asl olandır.Katlanamadığımız budur...Oysa rutin en büyük lüksümüzdür.Rutin olmalıdır hayat, kalıcı olmalıdır böylelikle...Huzur rutindir mesela.Eninde sonunda, en büyük aşklardan sıyrılsa, en olmadık yollardan dönse hep huzuru arar insan. " Huzur mezardadır" demişti bir üst yöneticim yoğunluktan dem vurunca...Demek ölümdür huzur...Ölülerin nereye gittiğini bir anlasam, bir anlasam...Nereye gidiyor onca konuşma, onca yürek, onca bakış , onca gülüş, onca dokunuş...Hani herşey uzay boşluğunda kalıyordu !

1 yorum:

  1. Bana rutin ile sıradanlık aynı şey gibi geliyor, yani huzuru içermek zorunda değil rutin. Her günü ayrı cehennem olan bir hayat da rutine bağlayabilir.

    Huzur ise hem uzak, hem de çok yakın sanki, yani o bahsettiğin işe gidişler rutini getirirken, her şeyi bırakıp huzura dönmek mümkün. Mümkün, daha önce çok yaptım.

    YanıtlaSil