22 Mart 2023

Gönül Yorgunluğu

"Hayatın giderek artan karmaşıklığının okumaya neredeyse zaman bırakmadığı bu çağda..."  demiş 20.yüzyılın başında Marcel Proust. (Swann'ların Tarafı romanı). 
Yazmam fazlalık olacak ama gelmişiz 21.yüzyılın başına yine iyi dayanıyoruz hayatın karmaşasına ha?! Eh biraz olsun rahatlatıyor eskiden de zor olduğunu bilmek... Hayatımın yasını tuttuğum bir döneme girdim. Kadın okurlar bunun ne demek olduğunu daha iyi anlayabilir. Böyle tanımlanmış bir dönemi var çünkü kadınların... Hala aklımda pek çok hayal var; benim bazen bir vagonuna bindiğim bazen indiğim bazen yavaş bazen bir istasyonda bekleyen bir trene binmiş hayallerim ama giderek daha hızlı gidiyor tren ve üstelik benim dizlerim daha sık ağrıyor, daha sık soluğum tıkanıyor, daha sık bir istasyonda trene değil de durup arkamdaki çimenlere, kasabalara, yan bankta oturan insanlara dalıyorum. Hala orada bir yerde bir tren var gidiyor, zaman gökyüzünden bana hep gülümsüyor aynı olduğu yerde duruyor. Ama benim gönlüm yorgun. Hayatımın yasını tutuyorum. 

7 yorum:

  1. ''Hayatının yasını tutmak''.. Azize, tüylerim diken diken oldu. Ne kadar çarpıcı olmuş bu ifade. Seni o kadar iyi anlıyorum ki.. Yaparım dediklerimin onda birini yapmadım, İtalya'yı Norveç'i bırak Çanakkale'ye gidemedim. Çok dokunuyor bazen.

    Daha çok yazsan da okusak keşke..Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir arkadaşla sohbet ederken ortaya çıktı. O söyledi ben de evet, durumumun adını buldum ya, dedim:-) Söylenecek çok şey var bu konuda, senin de içinde tuttuğun gibi de, işte... Ben de seni anlıyorum yani. :-) Yalnız Çanakkale söylemin de güldürdü beni ne güzel, gülmüyorum epeydir :-) Söylemeliyim bu arada Çanakkale ve özellikle milli park pek güzel. Dolaşırken tarihi hissediyorsunuz, çok çeşitli duygular veriyor... Gel şöyle diyelim bari bugün; Oğuz Atay'ın lafı; "gel seninle bir daha ağlayalım; yaşanmışlara, yaşanmamışlara ve bir daha hiç yaşanamayacaklara..." Ben de seni okumayı seviyorum Sevgili Günlük. Ama az kaldı, kendime geleceğim, okuma ve yazma konusunda daha aktif olacağım, umuyorum... Sevgiler, çok sevgiler...
      Küçük küçük başlayabiliriz belki. İtalya'dan önce mahallenin parkındaki yürüyüşleri düzenli hale getirebiliriz, sabahları erken kalkıp güneş ışınlarını hissetmeyi düzenli yapabiliriz, en azından bir ay, sonra gülmeyi komik şeylere daha çok bakmayı filan, böyle böyle belki, İtalya için güç toplamış oluruz. Ben de Çin'i gezmek istiyorum. :-)

      Sil
  2. İçimize kapandığımiź mi diyelim, böyle zamanlar oluyor, bir şaşkınlık ve kabullenememe dönemi, zamanı gelince çıkmak lazim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Narda. Görüşemiyoruz epeydir değil mi:-) İyisin umarım... En kısa zamanda umarım, biraz daha olumlu bakabilelim hayata...

      Sil
  3. Bir çok insanın hissettiği şeyler bunlar, öyle bir dipsiz kuyuya düştük ki. Ucunu
    bıraksam tutunduğum ipi bir daha çıkamam gibi geliyor. Yine de güzel bakmaya çalışıyorum, oyalayıcı şeylerle uğraşıyorum. Bıraktım aslında kendimi akıntıya..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de öyle yapmaya çalışıyorum aslında, akıntıya bırakmak.. Teşekkür ederim. Sevgiler.

      Sil