Rüyamda,
rüyamda birini görürken onu rüyamda gördüğüme şaşırdığımı ve rüyamda,
uyanıp rüyamın rüya olduğuna üzüldüğümü gördüm. Her iki rüyadan da
peş peşe uyandım.
Rüyamda, ağzımdan kahve renkli az sıvı bir şey geliyordu. Aktı aktı, gelmeyince kendim çektim. Sonra o sıvı çok güzel göründüğünü düşündüğüm gümüş renkli bir sıvıya dönüştü. Ben onu ağzımdan çıkarmaya çalışırken yanımdan koyukahve renkli iki at geçti. Daha çok başlarını hatırlıyorum. Çok güzellerdi. Hava çok sıcaktı. Atlar susamıştır, su versem keşke dedim. Yan tarafta bir kazan gördüm. Kazan su doluydu ve su üstten pırıl pırıl, dibine doğru bulanık görünüyordu. İçinde küçük balıklar vardı. İçemezler öyleyse dedim.
Rüyamda, bir kız çocuğu çok yüksek olduğu bulutlardan anlaşılan bir tepenin başında aşağıya bakıyordu. Elinde bir papatya çiçeği tutuyordu. Papatyaları çok sevdiğini düşünüyordu. Bir dere akıyordu yan tarafında. Bir adam, babası olduğunu düşündüğü bir adam ama emin olamıyordu, çamaşır yıkıyordu. Yanına gider kız çocuğu, "neden sen yıkıyorsun çamaşırları", der. O zaman babası olduğundan emin olur. Kalmış, yıkıyorum işte der. "Onlar benim değil, kızkardeşimin", der küçük kız. En azından kendi çamaşrlarını yıkamadığına sevinir. Sonra zaman ve mekan değişti. Kız bir musluğun başındaydı, boğazı gıcıklanıyor, öksürüyor, bir şeyler çıkacak gibi oluyor çıkmıyordu.
Gerçek.
Rüyamda, ağzımdan kahve renkli az sıvı bir şey geliyordu. Aktı aktı, gelmeyince kendim çektim. Sonra o sıvı çok güzel göründüğünü düşündüğüm gümüş renkli bir sıvıya dönüştü. Ben onu ağzımdan çıkarmaya çalışırken yanımdan koyukahve renkli iki at geçti. Daha çok başlarını hatırlıyorum. Çok güzellerdi. Hava çok sıcaktı. Atlar susamıştır, su versem keşke dedim. Yan tarafta bir kazan gördüm. Kazan su doluydu ve su üstten pırıl pırıl, dibine doğru bulanık görünüyordu. İçinde küçük balıklar vardı. İçemezler öyleyse dedim.
Gerçek.
Rüyamda, bir kız çocuğu çok yüksek olduğu bulutlardan anlaşılan bir tepenin başında aşağıya bakıyordu. Elinde bir papatya çiçeği tutuyordu. Papatyaları çok sevdiğini düşünüyordu. Bir dere akıyordu yan tarafında. Bir adam, babası olduğunu düşündüğü bir adam ama emin olamıyordu, çamaşır yıkıyordu. Yanına gider kız çocuğu, "neden sen yıkıyorsun çamaşırları", der. O zaman babası olduğundan emin olur. Kalmış, yıkıyorum işte der. "Onlar benim değil, kızkardeşimin", der küçük kız. En azından kendi çamaşrlarını yıkamadığına sevinir. Sonra zaman ve mekan değişti. Kız bir musluğun başındaydı, boğazı gıcıklanıyor, öksürüyor, bir şeyler çıkacak gibi oluyor çıkmıyordu.
Yalan.
Tam iç içe olmuş gerçekten
YanıtlaSilhayırlara vesile olsun diyelim
Teşekkür ederim Sibel. Gerçekten hayırlara vesile olmasını diliyorum bende...
SilSevgiler, Selamlar,
HAYIR OLSUN İNŞALLAH. RÜYA ESNASINDA GENELDE GÜZEL DUYGULAR İÇİNDE İSENİZ RÜYANIN GÜZEL ŞEYLERE GEBE OLDUĞUNU VARSAYABİLİRSİNİZ. YİNE BİZİM GİBİ SIRADAN İNSANLARIN RÜYA İLE AMEL ETMESİ DOĞRU DEĞİLDİR.
YanıtlaSilİnşaallah... Bilmiyoruz ki edelim, öyle değil mi?
SilTeşekkür ederim...
Hayır olsun . İyiye yoralım iyi olsun
YanıtlaSilTeşekkür ederim, aynen, hayır olsun. :-)
SilHayırdır inşallah. At murattır derler :)
YanıtlaSil:-) Teşekkür ederim Gamze. Karışık atlardı biraz.. Umarım iyidir.
SilDaha geçen gün Rüya Bilmecesi (The Science of Sleep) filmi düşmüştü aklıma. Rüyalar, ne kadar tuhaf diye düşünmüştüm. Hayır olsun :)
YanıtlaSilBu arada ben sakura, taşındım, yeni bloguma da beklerim :)
Tuhaflar gerçekten.. Sevgiler. :-)
SilEpey önceden bende beni çok etkileyen bir rüyam hakkında yazmıştım. Şöyle bitiyordu; ''Uyuduğumu yanlızca uyanınca anladım.'' İnsanın aklına düşen,kaygıları ya da korkuları rüyalarda bırakmıyor bazen.
YanıtlaSilSanırım rüyaların işlevi bu Rafel. Olan biteni derleyip toparlamak, bir düzene koymak aklımızda, bazen bize karmakarışık görünse de gördüklerimiz... Sevgiler.
Sil