Mahfi Eğilmez'in "bloğunu" takip ediyorum. 68 Kuşağı yazısına yüzlerce yorum geldi. Hepsine sabır, özen ve ilgiyle cevap veriyor. Terbiyesizce eleştirenler var, yapıcı yeni tartışmalar açanlar var.
Ben kendisini evvelden beri severim, gazete köşe yazılarını eskiden bankacı-iktisatçı bilgi birikimim için okumaya çalışırdım, şimdi diğer, genel yazılarını hayat bilgisi için okumaya çalışıyorum. Bence, iyi bir okur-yazar ve iktisatçı Mahfi Eğilmez. Özellikle, okuduğu insanlık, uygarlık tarihi gibi kitapları çok dikkate alıyorum ve okumaya çalışıyorum. Son yorumlardan birinde şöyle sormuş biri; "Hocam, sizce insanın ve evrenin var oluşunda bir anlam veya amaç var mıdır?", kendisinin cevabı tek kelime: "Yoktur."
Aşağıdaki film, Abbas Kiarostami'ye ait. İranlı bir yönetmen ve fotoğrafçı. Vaktiniz varsa ya da ayırabilirseniz on yedi dakikalık bu filmi tavsiye ederim. Kamera sabit, sizin gibi. Olan biten bir şey yok. Martıların dalgalara karşı yumurtaları için verdiği pasif mücadeleyi duyuyorsunuz, izliyorsunuz, o kadar.
Belki hayatın anlamlılığı-anlamsızlığına bir cevap olur.
Abbas Kiorastami'nin şu sıralar Ankara CerModern sanat evinde bir fotoğraf sergisi var. Ben görmedim, gezen arkadaşım bahsetti yukarıdaki filmden de. "Tek bir fotoğraf bir filmin sebebi olabilir. Sinemanın başladığı yer işte tam orasıdır, tek bir fotoğraf." diyor kendisi fotoğraf ve sinema bağlantısı için. Yönetmeni, pek sevdiğim Juliet Binoche'nin Certified Copy filminden bilirim. Filmden sonra bu filmde bir Nuri Bilge havası var demiştim kendi kendime, meğer sebebi varmış.
Aşağıda J.Binoche filmin bir sahnesindeki hali ile, ve A.Kiorastami.
Aşağıdaki film, Abbas Kiarostami'ye ait. İranlı bir yönetmen ve fotoğrafçı. Vaktiniz varsa ya da ayırabilirseniz on yedi dakikalık bu filmi tavsiye ederim. Kamera sabit, sizin gibi. Olan biten bir şey yok. Martıların dalgalara karşı yumurtaları için verdiği pasif mücadeleyi duyuyorsunuz, izliyorsunuz, o kadar.
Belki hayatın anlamlılığı-anlamsızlığına bir cevap olur.
Bu aralar bir başka arkadaşımında balkonuna güvercinler yuva yapmış. Bir kaç gün önce yumurtalar çatlamış, yavrular hafiften tüylenmiş bile. O da onları gözlüyor. Keşke o da bir kamera sabitleseydi, ilginç olabilirdi.
Abbas Kiorastami'nin şu sıralar Ankara CerModern sanat evinde bir fotoğraf sergisi var. Ben görmedim, gezen arkadaşım bahsetti yukarıdaki filmden de. "Tek bir fotoğraf bir filmin sebebi olabilir. Sinemanın başladığı yer işte tam orasıdır, tek bir fotoğraf." diyor kendisi fotoğraf ve sinema bağlantısı için. Yönetmeni, pek sevdiğim Juliet Binoche'nin Certified Copy filminden bilirim. Filmden sonra bu filmde bir Nuri Bilge havası var demiştim kendi kendime, meğer sebebi varmış.
Aşağıda J.Binoche filmin bir sahnesindeki hali ile, ve A.Kiorastami.
Oysa biz sürekli hayatımızı anlamlandırmaya çalışıyoruz, neden sorusuna bir cevap yaratabilirmişiz gibi .....
YanıtlaSilSelam,
SilAnlam, kişinin kendinin kendi hayatına verebildiği ya da duyumsayabildiği kadar sanırım..
Sevgiler,
Martıların mücadelesi kendimizi anımsattı bana. Laf çok iş yok, ancak olduğumuz yerden ağlayıp sızlanıyoruz :(
YanıtlaSilBak ben hiç öyle bakmamıştm. O da doğru, bizim de böyle yaptığımız anlar çok!
Sil