Sevgili Şenay beni aşağıdaki sorular için kitaplar konusunda mimlemişti. Mimlemek terimini blog dünyasında duymuştum ama pek ilgimi çekmemişti açıkçası. Ben ilgilenmediğim için de olsa gerek, mimlenmemiştim. Şenay, hem kıramayacağım bir blogdaş, hem de galiba, ilk defa mimlendiğim için sözümü yerine getiriyorum ve soruları cevaplıyorum;
İlk hayranlığım- kitap olarak tabii ki; İlk okul beşinci sınıfta olmalıydım. Belki de ortaokul ikinci sınıf, tam hatırlamıyorum. Babam okul çıkışında beni bir kitapçıya götürmüştü. Finike' nin Turunçova kasabasında oturuyorduk. Hâlâ, cadde, ortadaki göbek, göbekteki küçük havuz ve köşedeki küçük kitapçı gözümün önündedir, üzerinden nereden baksanız yirmi beş yıl geçmiş olmasına rağmen. Seç buradan istediğin kitapları demişti babam. Ben, geniş ve yüksek raflara baktım, baktım. Kitapçı; şunlar çocuk dünya klasikleri, tavsiye ederim, dedi. O gün o kitapçı başka bir şey dese, o dünya klasiklerinden mahrum olacaktım demek ki. Şimdi aklıma geldi bu da. Bembeyaz sıralı en üst rafta duruyorlardı. Kitapçı tabureye çıktı, on adet kadar indirdi raftan. Ben yine hayranlıkla ve acaip bir sevinçle bakıyordum kitaplara. Seçemedim. Hepsini alayım mı, dedim galiba babama. Ya da o, hepsini alalım, demiş de olabilir. O gün, Jule Verne' in; Denizler Altında Yirmi Bin Fersah, Aya Yolculuk, Dünyanın Merkezine Seyahat, Dünyanın Ucundaki Fener, Balonla Beş Hafta kitaplarını ve şimdi hatırlamadığım başka kitapları almıştık.
İlk hayranlığım Jule Verne ve Balonla Beş Hafta'dır. Sanırım o günler de balonla dünyayı dolaşmak nasıl güzel bir şey olurdu, diye düşünüp duruyordum...
Favori serim; Okuduğum ve sevdiğim tek seri, Açlık Oyunları. İyi bir distopya örneği. Satır aralarında anlatılan insanlığın geldiği noktanın hiç de olmayacak bir şey olabilmesi, insanı çok ürkütüyor.
Favori kitabım: Her zaman aynı olmayacağını düşünürüm. Şimdiye kadar okuduklarım arasından hala Yüzyıllık Yalnızlık' tır. Anlatılış tarzı ve bana göre bir hikayeyi değil, hayatı anlattığı için sanırım uzun süre daha favorim kalacak.
Favori erkek karakterim: Yok, aklıma da gelmiyor olabilir.
Favori kadın karakterim: Bakın bu var; Angela Vicario! Kırmızı Pazartesi kitabının yan karakterlerinden biridir. Bayılıyorum o kadına!
Favori okuma saatim: Hiç, hadi okuyayım demedim. Çantamda kitap olmazsa çantam eksiktir. Ne zaman olursa okumaya çalışırım.
Mim ve ödül için hatırlandığım için tekrar teşekkür ediyorum...
İlk hayranlığım- kitap olarak tabii ki; İlk okul beşinci sınıfta olmalıydım. Belki de ortaokul ikinci sınıf, tam hatırlamıyorum. Babam okul çıkışında beni bir kitapçıya götürmüştü. Finike' nin Turunçova kasabasında oturuyorduk. Hâlâ, cadde, ortadaki göbek, göbekteki küçük havuz ve köşedeki küçük kitapçı gözümün önündedir, üzerinden nereden baksanız yirmi beş yıl geçmiş olmasına rağmen. Seç buradan istediğin kitapları demişti babam. Ben, geniş ve yüksek raflara baktım, baktım. Kitapçı; şunlar çocuk dünya klasikleri, tavsiye ederim, dedi. O gün o kitapçı başka bir şey dese, o dünya klasiklerinden mahrum olacaktım demek ki. Şimdi aklıma geldi bu da. Bembeyaz sıralı en üst rafta duruyorlardı. Kitapçı tabureye çıktı, on adet kadar indirdi raftan. Ben yine hayranlıkla ve acaip bir sevinçle bakıyordum kitaplara. Seçemedim. Hepsini alayım mı, dedim galiba babama. Ya da o, hepsini alalım, demiş de olabilir. O gün, Jule Verne' in; Denizler Altında Yirmi Bin Fersah, Aya Yolculuk, Dünyanın Merkezine Seyahat, Dünyanın Ucundaki Fener, Balonla Beş Hafta kitaplarını ve şimdi hatırlamadığım başka kitapları almıştık.
İlk hayranlığım Jule Verne ve Balonla Beş Hafta'dır. Sanırım o günler de balonla dünyayı dolaşmak nasıl güzel bir şey olurdu, diye düşünüp duruyordum...
Favori serim; Okuduğum ve sevdiğim tek seri, Açlık Oyunları. İyi bir distopya örneği. Satır aralarında anlatılan insanlığın geldiği noktanın hiç de olmayacak bir şey olabilmesi, insanı çok ürkütüyor.
Favori kitabım: Her zaman aynı olmayacağını düşünürüm. Şimdiye kadar okuduklarım arasından hala Yüzyıllık Yalnızlık' tır. Anlatılış tarzı ve bana göre bir hikayeyi değil, hayatı anlattığı için sanırım uzun süre daha favorim kalacak.
Favori erkek karakterim: Yok, aklıma da gelmiyor olabilir.
Favori kadın karakterim: Bakın bu var; Angela Vicario! Kırmızı Pazartesi kitabının yan karakterlerinden biridir. Bayılıyorum o kadına!
Favori okuma saatim: Hiç, hadi okuyayım demedim. Çantamda kitap olmazsa çantam eksiktir. Ne zaman olursa okumaya çalışırım.
Mim ve ödül için hatırlandığım için tekrar teşekkür ediyorum...
Aze, teşekkürler :))
YanıtlaSilMim gönderdiğim arkadaşlar genelde mim cevaplamayı sevenler oluyor. Onların dışındakilere mim göndermiyorum pek. Ancak bu kitaplarla ilgili olduğu ve güzel sorular bulunduğu için sana da göndermek istedim ve yaptığın için mutluyum :))
Ödül de aynı şekildeydi. Yani herkesin ödül dağıtması gerektiği yazıyor ancak ben sevdiğim 15 blogu yazdım direkt olarak. Teşekkür ederim ödül için de :))
Merhaba Şenay,
YanıtlaSilBelli etmişim galiba görevle yaptığımı:-) Yok, yok severek isteyerek yaptım. Kitaplardan bahsetmek güzel, ayrıca bende hatırladım ilk kitaplarımı hoşuma gitti. Mutlu olman beni de mutlu etti.
Görüşmek üzere başka ödüller de :-)
Sevgiler,