27 Ağustos 2010

İki Yeşil Susamuru...devamı...

Biri sevgiden şöyle bahsediyor kitapta ;
" Alicia'yı sahnede izliyorum.Tek kelimeyle: Rezalet! İçki ve sigara, o güzelim sesini berbat etmiş. Uykusuzluk, şahane gözlerinin çevresine halka halka çöreklenmiş.Dans ederken adımlarını yanlış sayıyor. Senkronizasyonu kaybolmuş, şarkı sözlerini de hatırlamıyor.Onu şimdi bu haliyle tanıyanlar sıradan, alkolik, yeteneksiz ve zavallı bir kadın görüyorlar; üçüncü sınıf bir sahnede. Önüne gelenle çıkıyor! Kendini ucuza harcıyor! diye düşünüyor olmalılar. Kimsenin de , onun "ölesiye sevilmiş" olduğuna inanacağını sanmıyorum.
Ben Alicia'yı başkalarının gözüyle görebiliyorum ve gördüğüm şeyin bir facia olduğunun ayrımındayım.Ama kimse, hiç kimse, onu benim gözlerimle göremiyor ve yalnız ben, bir tek ben bu ayrıcalığa sahibim! O'nun on yıl önceki taze, parlak, hayat fışkıran, şahane gözlerini, cilveli, dişi, oynak bakışlarını bilenler, unutlar şimdi.Ben Alicia'mı hala öyle görüyorum, çünkü aslı budur."
evini terkeden karısının peşinden saplantılı bir şekilde şehir şehir dolaşırken...İkinci bölümü tamamen Nilsu ile Teomanın ilişkiler üzerine kuruludur kitabın, bazen Nil ;
" Eğer onu sevmeseydim, ondan nefret ederdim.Ukala, küstah ve sıkıcı bir adam olarak görürdüm onu."

diye düşünür bazende nasıl hayat dolu, canlı, renkli, hayatını nasıl yaşanır kıldığını düşünürdü. Son için ilginç diyebiliriz, yada yazıldığı 1991 yılları için ilginçti belki ama son yıllarda öyle ilginç sonlar, başlangçlar var ki edebiyat dünyasında, çok şaşırmayabiliriz ya da ben çok gerekli, farklı bulmadım ondandır belki...
Benim için yeni bir şeyler söylemiyordu kitap ama söyleyenler için güzel bir kurgu, akıcı bir dil, şaşırtan anlam cümleleri, aforizmalar, evrensel konular hakkında güzel, düşündürücü şeyler söyleyecektir...

Buket Uzuner
İki yeşil Susamuru
Anneleri,Babaları,Sevgilileri ve Diğerleri
ilk basım: 1991...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder