...Bir çocuğun sevgisinin ne kadar "çıkarcı" olduğu apaçık ortadayken neden hiç geri durulmaz, şüphe edilmez ve sevmekten vazgeçilemez...?
Çıkarcılığı bilinçli olmadığından mı? Yoksa sevgilerine karşı hiç bir ön yargımız, şüphemiz olmadığından mı? Çocuğun henüz bilmediğini aradaki farkı, bildiğimizden mi ? Üç yaşındaki bir çocuğun kolları ; daha dünyada olalı üç yıl olmasına , üç yıldır besleniyor olmasına rağmen, aylardır tarif ettiği itfaiye aracının aynısını tam elinde tuttuğu için sizi bir sıkışta boğabilecek güçtedir. Sorulardan sonra tabi; kırmızı mı ? ötüyor mu ? şoförü varmı ? merdiveni varmı ? merdiven uzuyor mu ? Hepsi evet ise boynunuz kırılabilir...Öncesinde ne derseniz deyin sarılmayabilir bile ! O kadar açıktır ki, siz o itfaiye aracını getiren kişisiniz, hayallerini gerçekleştiren siniz, bu yüzden en sevilensiniz o gün , o an, önemli değil ne kadar zaman ama öylesiniz şimdi. Siz bunu bile bile herşeyden çok seversiniz onun o an sevinmesini...Bu çıkarcılığı bilir ama hiç üzerinde durmazsınız, şaşırıyorum ben buna...!
Çocukların beynini çok merak ediyorum ; en önce hangi yetişkin duygusuna, davranışına şaşırıyorlar, öğreniyorlar, seviyorlar, sevmiyorlar merak ediyorum ? Önce hangi duygumuz, davranışımız aramıza yeni katılanlar için çok şaşırtıcı merak ediyorum ? Sadece güdüleri ile yaşamaktan ne zaman vazgeçiyorlar ? Annelerini sevmelerini anlayabiliyorum, babalarını sevmeye sadece yakınlarında oldukları için mi karar veriyorlar yoksa sevildiklerini gördükleri,duydukları için mi? Aynı ilgi, bakım ve sevgi sözcüklerini edebilen dayı, amca ile babayı nereden ayırd ediyorlar? Yetişkinler onlara babalarını daha çok sevmeleri gerektiğini söylüyor olabilir mi ?...Bazı cevaplar için uzun deneyler, uzun gözlemler, uzun sorular gerekebilir, bazılarının cevabını bulmuştur belki psikologlar.Tabi cevaplardan emin isek eğer...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder