Asya güneşi bekliyordu. Gece gökyüzünden belliydi bulutların gitmeyeceği ama sabah yine de doğanın kendisini kayırabileceğini geçirmişti aklından. Alt kattaki, mutfakla birleşik salonun ön penceresinin önündeydi. Duvar boyunca uzanan masif çalışma masasının üzerinden eğilerek perdeleri tamamen açtı, pencereyi açtı, rüzgâr sertti bulutlar yoğun, kapadı hemen. Günlerdir güneşi bekliyordu, maydanoz ekecekti.
Tavukların kapısını açmış, yumurtalarını almış, ineklere samanlarını vermiş, Karabaş'ın yalını sobanın üzerine koymuştu. Kat kaloriferini geceden kapatmasına rağmen taş evin duvarları henüz soğumamıştı. Dönüp, nereden baksan elli metre karelik salon ve mutfağın yüksek taş duvarlarını seyretti, bugün taşınmış gibi yeniden baktı. Nesnelerin yerli yerinde görünür hali aklını düzene sokuyordu kısa bir an. Üst katın önünde uzanan terasın üzerinden batardı güneş, arka taraftaki küçük balkonlu yatak odasından doğardı. Doğmasını saymazsak, akşam üsleri güneşi ve aşağı köyün çocuklarının okuldan çıkışını izlemek günün en güzel saatleriydi.
Maydanoz tohumlarının içinde dolaştırdı elini. Bahçenin iki tarafının toprağını bugün de havalandıracaktı, havalandıracaktı da güneş çıkmadıkça tohumlar öylece duruyordu pencerenin önünde. Maydanoz ekecekti, güneşi bekliyordu.
Tavukların kapısını açmış, yumurtalarını almış, ineklere samanlarını vermiş, Karabaş'ın yalını sobanın üzerine koymuştu. Kat kaloriferini geceden kapatmasına rağmen taş evin duvarları henüz soğumamıştı. Dönüp, nereden baksan elli metre karelik salon ve mutfağın yüksek taş duvarlarını seyretti, bugün taşınmış gibi yeniden baktı. Nesnelerin yerli yerinde görünür hali aklını düzene sokuyordu kısa bir an. Üst katın önünde uzanan terasın üzerinden batardı güneş, arka taraftaki küçük balkonlu yatak odasından doğardı. Doğmasını saymazsak, akşam üsleri güneşi ve aşağı köyün çocuklarının okuldan çıkışını izlemek günün en güzel saatleriydi.
Maydanoz tohumlarının içinde dolaştırdı elini. Bahçenin iki tarafının toprağını bugün de havalandıracaktı, havalandıracaktı da güneş çıkmadıkça tohumlar öylece duruyordu pencerenin önünde. Maydanoz ekecekti, güneşi bekliyordu.
Plaza, sunum, strateji, ego, liderlik, etkili insanın yedi alışkanlığı, terfi, prim, zam, excel, pivot tablo, zayıflamışsın, botoksun gelmiş, kırışıklığa, bölgesel kilolara lazer, kıllara epilasyon deyince susan, maydanoz ekmek için güneşi bekleyen annem için...
Vakit bulursanız Güneşli Pazartesiler'i izleyin.
Çok verimli bir çalışma olmuş teşekkürler.
YanıtlaSilMerci:)
Silizlemez miyim , çok oldu ama tekrar izlenesi bir film..
YanıtlaSilBenim de tekrar izleyesim var bu aralar. Ah zamaaan:(
Sil"Tavukların kapısını açmış, yumurtalarını almış, ineklere samanlarını vermiş, Karabaş'ın yalını sobanın üzerine koymuştu. Kat kaloriferini geceden kapatmasına rağmen taş evin duvarları henüz soğumamıştı." Bu satırların pek hoşuma gitti..
YanıtlaSilSevindim beğenilmesine... Teşekkür ederim. :-)
SilDevamı olacak mı?Çok güzel...
YanıtlaSilBöyle küçük hikayeler yazmak istiyorum. Çabalıyorum, bakalım. Bunun olmaz da, başkaları olur umarım.
SilSelamlar, sevgiler.
Merhaba, sizin gibi kaliteli içerik üreten bir yazarı blog yazarlarının sosyal paylaşım ve buluşma noktasında görmek isteriz. Böylelikle içeriklerinizi diğer blog yazarlarına tanıtabilir ve diğer blog yazarlarıyla kolaylıkla iletişim kurabilirsiniz. Blogcular Club’da paylaşılan içerikler editör onayından geçtikten ve yazarın onayı alındıktan sonra dergimizde yayınlanacaktır. Dergide yer alacak makaleler banner kodlarını sitesinde yayınlayan bloglar arasından seçilecektir. İyi çalışmalar. https://www.blogcular.club/welcome
YanıtlaSilMerhabalar, ilginiz için teşekkür ederim. Sayfanızı inceledim. Yazarların sohbet ve paylaşımları için iyi düşünülmüş bir ağ olmuş. Benim vakit ayırabileceğim bir içerik değil. Sizlere kolaylıklar, iyi eğlenceler. :)
Sil