09 Kasım 2015

Çocukluk

Otobüs henüz gelmemişti. Yaşlı kadın yere eğilmiş, zihninin çok uzaklarda olduğu elinin dolaştığı taşları görmediğinden belli, dalgın, dalmış duruyordu. Birden, beş taş oynardık küçükken, dedi. En büyük torunu bağırdı, beş taş ne babaanne, eğlenen bir ses tonu vardı. Sol baş parmağı ve işaret parmağı ile bir köprü yaptı yere yaşlı kadın, küçük bir taşı sağ eli ile havaya attı, yerdeki diğer taşı sol elinin köprüsünün altından geçirdi. Torunu, babaanne!, diye bağırdı tekrar. Bu sefer, şaşkınlık ve hayranlıkla. Yaşlı kadın torununa baktı, yüzüne yayılan aydınlık nadide bir mücevher gibi parlıyordu; kimsenin ondan alamayacağı...

12 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Bileceğini tahmin etmezdim:) çok daha genç duruyorsun:)) Gerçi yakın Zaman'larda da oynanıyordu ya. Ben de çok saverdim:) ne oynardık ne!

      Sil
    2. Yaşlandık bacım yaşlandık :))

      Sil
  2. Of ne oynardık biz de ya... Köylerde hala oynanıyordur bence. Biz köyde kardeşler arasında oynardık, çok keyifli bir oyun. Kısacık, öyle yalın öyle içten anlatmışsın ki; oynadığım zamanlara döndüm resmen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol, eyvallah söz sanatı:) Biz de kuzenlerle çok oynardık.

      Sil
  3. Bilgehan 'ın oyun partisinde oynamıştık çocuklarla. Ellerim paslanmıştı ama alıştı sonra. Bizimkiler becerebilmek için ne uğraştılar.

    Babaannenin yüzü gözümün önüne geldi, gülümsedim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşamalarını hatırlamaya çalışıyorum kaç gündür. Bakacağım bir ara internetten:-) Tahmin ediyorum handan senin o bakışı yakalayabildiğini:-)

      Sil
  4. çeşmenin suyu hala akıyordu,hiç düşünmemişti bu ayrıntıyı ama kaç yıl sonra bile az biraz azalsa da gene akıyordu su.ah dedi çocukluğum, susmuş sararıp içinin bilinmeyen bir odasında yine yitip gitmişti.ne tez büyüdüm ki ben böyle, dedi bir başka ses içinden.gözleri çeşmeye kaydı,ama çeşmenin suyu onca yıldan beri hiç durmadan akıyor, dedi bir başka ses içinden. serçeler cıvıltıyla suyun pirinç oluğuna konup, gagalarını bir kürek gibi suya daldırıp çıkararak kana kana su içip,hızlı hızlı bir erik dalına uçtular.suyun pirinç oluktan akarken çıkardığı şırıltı bir müzik gibi içine işliyordu.eğilip avuçlarına doldurduğu sudan o da içti kana kana...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorumu cevaplamayı atlamışım, kusura bakma... Şimdi de ne diyeceğimi bilemiyorum ama kuşları ve çeşmeyi güzel bir resim gibi seyrettim:-)

      Sil
  5. Çocukluğu sokakta geçen son nesildenim ama hiç 5 taş oynamadık :( Biz daha çok yakar top, saklambaç..vs oynardık. Çocukluk anıları ne güzel di mi?Babaanne de olsan aklından çıkmıyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha çok evde oynanırdı, belki biraz da köye ve kasaba oyunuydu sanırım. Fındıktan biraz büyük yuvarlıklığı düzgün olması makbul taşlarla oynanırdı.
      Sanırım çocukluk en çok o yüzden güzel...
      Sevgiler,

      Sil