14 Kasım 2015

Öldürmek; 1'den 2996'ya

Bu sabah hava güneşliydi. Güzel, açık; sonbahardan çalan kışa nazlanan cinsinden. Yola çıkacağım düşüncesiyle 06.30 gibi erken bir vakitte kalkmıştım. Bolu'da bir hafta sonu kaçamağımız olacaktı kadın kadına, birinin çocuğu kolunu kırmış okulda, gidemedik. Kahvaltıyı hazırladım, bilgisayardan televizyonu açtım. NTV kanalında "Paris'te saldırı, 150 ölü", yazıyordu. Saniyeler içinde, "eski haber, olamaz, savaş mı", kavramları pek çok kelime ile geçti aklımdan. İnanılır gibi değildi, ama gerçekti...

2015, 07 Ocak'ta 21 kişi aynı şehirde Muhammed peygamberin resmini çizdikleri gerekçesi ile islâm dinini savunan bir örgütçe öldürülmüştü. Bugün, yeni bir gerekçe sunulmaksızın yine benzer dini duygularla bir restorantta yemek yiyen, tiyatro salonunda oyun izleyen silahsız ve savunmasız insanlar öldürüldü. Şimdilik bilanço 127 ölü ve 100'den fazla ağır yaralı imiş. İki gün önce Lübnan'da 41 kişi yine islamcı dini bir grup tarafından öldürüldü. Benzer örgüt 10 Ekim 2015 günü Ankara'da 100'den fazla kişinin ölümüne, bir o kadarının yaralanmasına sebep oldu. Oysa 1977, İstanbul 1 Mayıs katliamındaki 37 kişinin ölümü daha düne kadar en yüksek katliam rakamıydı bizim etrafımızda. Dünya Ticaret Merkezine 1993 yılında bombalı bir kamyon saldırısı düzenlenmiş, 9 kişi ölmüş, Amerikan devleti bunu "büyük saldırı olarak" nitelendirmiş. Çok değil 8 yıl sonra aynı binalara benzer dini örgütlerin düzenlediği bombalı uçak saldırıları ile 2996 kişinin ölümüne, 6000'den fazla kişinin yaralanmasına sebep olundu. Son yüzyılın en yüksek sayıdaki ölümlü terör saldırısı oldu bu. Buna en yakın rakam, 2007 Irak'ta yezidi toplumuna karşı yapılan, 796 kişinin öldüğü bombalı saldırıdır. Sebep hep aynıdır: Cihad... 2003 yılında da İstanbul'da aynı örgüt yine dini duygularının hasar gördüğü/görüyor olduğu iddiası ile bir bankaya, İngiliz konsolosluğuna ve bir başka inanç evine bombalı saldırı düzenleyerek -ben de o binalardan birinin içindeydim- 59 kişinin ölümüne, 750'den fazla kişinin yaralanmasına sebep oldu. 2004 Madrid tren saldırısında 191 kişi, 2005 Londra metro saldırısında 56 kişi yaşamını yitirdi. Son yüzyılda yapılan terör saldırılarında en az 1 (2015-Fransa), en fazla 2996 (2001 Amerika) kişi öldü. Saldırıların %95'i islami cihad gerekçesi ile yapılmıştır. -kaynak . Savunmasız, silahsız, gündelik hayatını yaşayan binlerce insan, kendi inancını kabul ettirmek ve yaymak hakkı güdülerek öldürülmüştür. Oysa inanmak, inanmaktır. Kişinin kendisi ile inandığı şey arasında çok basit, sebepsiz ve gerekçesiz bir ilişkidir inanmak.

Silahlar aynı anda daha çok kişi mi öldürür oldu yoksa nefret giderek yoğunlaşan bir duygu mu bilmiyorum. Ya da, biz de diğer çağlardaki insanlar gibi kendi çağındaki nefret suçlarına şaşkınlıkla bakan, kendi çağının nefretini en çok sanan birilerinden miyiz sadece? Ne olacakta, ne zaman diğer insanlar öldürenlere anlamlı, net, kesin, kararlı ve insanlığın iyi tarafına yakışır bir şekilde yeter diyecek bir gün. Sanırım, hiçbir zaman. Ölenle yaşayan şimdi ki gibi hep birbirinden ayrık olacak. Ölen ölmüş, ölmemiş yaşıyor olacak... Ölmemişlerin elele tutuşup gel vur beni ey katil diye bağırdığını hayal ediyorum yeryüzünde. Korkmayan insanlardan, diğerleri için savaşan insanlardan korkan katiller hayal ettiğim gibi. Oysa insan da gerçek insanlık da... Nefret, insanın ilk hissettiği andan beri hiç değişmedi. İnsanın güç, erk ve iktidar sahipliği peşinde koşması, kendinden olmayanı kendine ait dahi olmayan bir dünyada istememe hadsizliği,şımarıklığı, kibri hiç değişmedi, değişmeyecek. Bu dünya öyle görünüyor ki bir tek hayvanlara ve bitkilere layık. Bizden önce geldiler, bizden sonra gidecekler, orası açık.

Yalandan ve havada uçan kelimelerle ve yazamadığım hislerle bizden yana hiç bir umudumun kalmadığını anlatmaya çalışıyorum, hala bir umudum olduğunu için için saklayarak...  

buyulugerceklik.com
07 Ocak Paris saldırısı sonrası Paris. *korkmuyoruz demişlerdi.
Yine diyebilmeleri umuduyla...

10 yorum:

  1. Eminim benim gibi çoğu insanın boğazına düğümleniyor kelimeler. Aşırılığın, fanatikliğin hiçbir zaman fayda etmediği anlaşılmıyor ne yazık ki.
    Cahillik, vicdansızlık...ne dersek diyelim sonuç böyle olduktan sonra.
    Malesef dünyanın daha iyi bir yer olacağına dair hiç inancım yok. Umutsuz olmak hoş değil ancak içimden fazlası geçmiyor malesef.
    Allah herkese sağlıklı, mutlu bir hayat nasip etsin inşallah.

    YanıtlaSil
  2. ben dünyanın değil,apartmanın bile daha iyi olacağına inanmıyorum artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Havva, aslında çok doğru bir yerden bakıyorsun bence. Mikro ölçekte iyi olmamamız zaten makro ölçekte ne olduğumuzu gösterir. Hiç uzağa bakmağa gerek yok, önemli olan sayı değil sistemdir.
      Sevgiler diyelim biz yine de.

      Sil
  3. Sevgili aze ne ekersen onu biçersin,kötü ama gerçek durum bu.fransa libyanın yağmasında ellerini ovuştururken bütün çihatcı teröristlere gülücük dağıtıyordu unutmayalım,tupkı bizi yönetenlerin ışıda daiş demesi misali.abd pislik saçtıkça dünyaya ölen insanlık olacak.lütfen beni yanlış anlama ama durum bu,ankara katliamında ölenlere yaralananlara hastane masrafı çıkarmak ne demek bunu düşün,selametle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanlış anlamaktan kızmamı ya da senin kısasa kısas dediğini mi anlamalıyım bilmiyorum.Şöyle düşünüyorum ben de; yapılana yapıldığı gibi cevap vermek bizi düşmanlarımızdan farklı kılar mı? Bi düşmanlarımıza benzeyeceksek eğer, artık bizde onlardanızdır. Biz onlardan değil, onlar bizden öğrenmeli. İktidarlar arı kovanına çubuk sokmuş olabilir, fakat sofrada bal yiyenler farklı. Japonya Nanjing'de bir haftada 300 bin kişiyi öldürdü ikinci dünya savaşında fakat biz yine de Hiroşimaya'ya ağlıyoruz. Kan kan ile temizlenmiyor ateşinsesi...

      Sil
  4. Bilmedigimiz, gormedigimiz cok sey var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Jardzy,
      Yorumunu cevaplamayı tam olarak unuttum diyememem ama unutmuşum:-(
      Yayınladığım gün ve sonrası yoğun bir okul-iş sürecine girdim, henüz çıkamamış olmakla birlikte, bugün biraz bloğa bakayım dedim.
      .
      Haklısın, görmediğimiz çok şey var. Bizim yapabileceğimiz de gördüklerimiz üzerinden, değil mi?
      Sevgiler,

      Sil
  5. Kötülük, kendi inancını dikte etmek için öldürmek ... ne yazık ki insanlık tarihi kadar eski, görünen o ki insan var olduğu sürece de olacak ....

    YanıtlaSil
  6. İnsanlığın büyük çaresizliği de bu sanırım Derin. Ben de insanların bu yönünün değişeceğini sanmıyorum. Belki kontrol altına alınabilir ama değişmeyecek. Çünkü hiç değişmedi.
    Sevgiler,

    YanıtlaSil