26 Şubat 2014

Ya Da...


Karar vermek ile ilgili okuduğumuz bir çok öneri yazısı, bir liste yapmanızı söyler genellikle. Kararınızın olumlu ve olumsuz yönleri hakkında bir liste. Hangi taraf ağır basıyorsa ya da daha çok madde ile doluysa seçebilirsiniz böylelikle...

Ne tuhaftır ki maddeleri yazarken dahi bilirsiniz hangi kararı seçtiğinizi... Komiktir ki, maddelerden eminseniz eğer kararınız nettir.

Belki de , emin olmamız gereken şey neyi seçersek seçelim , seçmediğimiz, kaçırdığımız mutlaka bir şeyler olacağıdır hayatta... Bir şekilde bir şeylerden pişman olacağız bir çok durumda... Belki de, henüz yazılmamış bir gelecek hakkında çok fazla düşünmemeliyiz, bizim seçimlerimiz onu yazacak iken. Ama işte sorun da buya, nasıl yazılacağı... Belki de, sadece içimizden gelen sesi dinlemeliyiz! Bu da çok söylenir. Duyabilsek o da kolay tabi ki... Bedeller ! Belirsizlikler ! Bilinenin güvenliği ya da billinmezin riski! Oysa, bildiğin ne kadar bildiğindir ki! Zaman, karar vermenin en büyük belirleyicisidir. İnsan, eğer arkasındaki zamana önündekinden daha çok bakar olmuşsa artık yön değiştirecek kararlar almaktanda çekinir... Lanet ve lütuf olan zaman...

Hepsinden önemlisi; doğru ya da yanlış karar diye bir şey yoktur. Bizim doğru olduğuna inandığımız ya da inanmadığımız kararlar vardır. Öyle ise, doğru olduğuna inandığımız kararı düşünmeli... Öyle ise kendimize yakışır kararı düşünmeli... Ve daha da önemlisi, her ne yaparsak yapalım, kısaca " kendim ettim kendim buldum" diyerek yola devam edebilmeli...

Zordur, hangi köprüyü geçip hangisini yakacağımıza karar verebilmek! Birinden, tekrar geçebilirsiniz gibi gelir, biri yok olmuş gibi... Bilemezsiniz... Tıpkı araba kullanırken sadece önünüzdeki arabayı gördüğümüz gibi, gördüğünüz tek şey o köprüdür...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder