"...Kimdir bu sokakları dolduran adamlar? Bu koca şehir, ne kadar birbirine yabancı insanlarla dolu. Sevişmeyecek olduktan sonra neden insanlar böyle birbirlerine giren şehirler yapmışlar aklım ermiyor? Birbirini küçük görmeye, boğazlamaya, kandırmaya mı? Nasıl birbirinden bu kadar ayrı, birbirini bu kadar tanımayan insanlar bir şehirde yaşıyor?... "
Bu kitabı okumak istiyorum, yukarıdaki alıntıdan da ötürü hep aklımda tuttuğumdan da ötürü. Haziran bitmeden okuyacağım. Keşke yandaki halini bulabilsem...
"Havada Bulut" dizisi vardı bir zamanlar TRT'de, sanırım bu kitaptan bölümlerdi o dizi. Onu da izlemek istiyorum tekrar baştan sona, bulabilirsem. Çok güzel, çok dingin bir diziydi. Küçük kızın kovaya bakıp suda bulut görmesini hatırlarım hep...
Bir zamanlarki takma adım buydu.
YanıtlaSilO dizi de güzeldi evet, tam izlememiştim ben de ama.. Orada başroldeki adam Sait Faik'i canlandırıyordu yanılmıyorsam, Yeditepe İstanbul'daki kötü komiser olan adam.
Hımm, doğru o beyaz saçlı köpeği ile dolaşan adam Sait Faik'ti. Nihat İleri gerçek adı.Rol için başkası düşünülemeyecek kadar iyiydi.
YanıtlaSilBir an önce okumalı, izlemeli en baştan sindire sindire...
Ben bu yoruma cevap / yorum yazmıştım ama blogger sildi ve geri getiremiyor hala...Arkasından da son altı ayda yazdığım en uzun yazıyı sildi...Kelimelerimi geri istediğimden başka bir şey yazamıyorum, hem de sinirden...Ancak teşekkür ederim elbet.
YanıtlaSilAa, yorumu geri getirmişler... O zaman aynı tarihli yazımı niye bulamıyorlar, anlamıyorum ki !
YanıtlaSil