Metrodan çıktım. Hava oldukça soğuktu. İnce giyinmeme sinirlenirken yürümekten vazgeçerek taksiye atladım. Taksi şoförünün beni kazıkladığını biliyordum lakin tartışacak vaktim kalmamıştı. Okul kapısından daldım, çantamdaki kitaba laf etmez umarım dileğiyle üstümü arayan kadına gülümsedim ve sınıfıma doğru fırladım. Sınıf görevlisi "ama on iki numara dolu, on sekiz olmasın", dedikten sonra biraz daha baktı kağıda. "A, bu yarın, koşun koşun idareden cumartesinin kağıdını alın, yanlış giriş kağıdını getirmişsiniz", dedi. Kağıda baktım, sınıftan çıktım. Görevli, yavaş davrandığımı görünce herhalde, arkamdan geldi. "İdareden alabilirsiniz veriyorlar onlar", dedi. Ne iyi insanlar var! "Yok, benim toplam üç dersim var zaten", dedim ve gülümseyerek merdivenleri bulmaya çalıştım.
Taksiyle geldiğim yolu yürüyerek geri döndüm. Oldukça yakındı. Yol boyu hem ağlamak hem gülmek istediğim için yüzüm muhtemelen az önce botoks yaptırmış gibi görünüyordu. İşte, diyordum, hemen bütün sınavlarda olması gerekenden daha az sonuç almamın nedeni bu: bu kör-bakışlılığım...
Sınav giriş ekranını ilk gördüğümde az biraz söylenmiştim; zaten üç dersim var, ne olurdu aynı gün olsaydı, diyerek. Dün gündüz sınav yerlerine bakmış, adresleri not etmiştim. Akşam gidip belgenin çıktısını almış, şöyle bir bakmış ve gece çantama koyarken bir kez daha bakmıştım. Saymazsak beş altı kez bakmşımdır. Murphy yasalarını taradım geçerli bir kural bulamadım. Bir kaç basit ya da derin sebepler olabilirdi durumu açıklayan: Son bir kaç haftadır sürekli aynı konuda İngilizce makale okumam olabilirdi sebep, zaman algımın zayıflaması olabilirdi, ezbere bakmak, korktuğumun başıma geldiğini sanmak, varsaymak ve en güzeli de, bu sınav mınav işlerini artık bırakmama bir işaret olabilirdi...
Eve yürürken sabah içemediğim çayımı ve yanında yiyeceğim petibörlerimi hayal ettim. Bu ülke toprakları üzerinde yapılan, şükredilecek iyi bir şeyler kaldıysa onlardan biri kesinlikle Eti'nin çifte kavrulmuş petibörleridir. Son günlerdeki en güzel hayalimi gerçekleştirdiğin için teşekkürler Eti.
İkisi de aynı günkü neyse ki. Sonra tekrar bakınca anladım fotoya:) eşim de iki sabahtir sabahın köründe sınava gidiyor il merkezine. Bu yaştan sonra ne gereği vardı diyorum bazen.:)
YanıtlaSilMakineler çalışıyormuş mu aslında?
Ya işte bak anlaşılmıyor işte:-)
SilMakineler konusunu yazarken Ankara'da öğrenci olmayanların anlamakta zorlanacağı aklıma gelmişti:-)
Hala öğrenci olduğunu teyit etmek için öğrenci kartlarını belli aralıklarla işte o otomatik makinelere takıyorsun, "vize onay" işlemi yapıyorsun. Saniyeler içinde nereden ne onayı alınıyor hiç fikrim yok, muhtemelen kişinin beyanını esas alıyorlar.
İşte bütün makinelerin üzerinde "visa geçersiz" yazınca ben o aceleyle sandım ki öğrenci vizesi yapılmıyor makinelerde. Hayır yani, zaten makinelerde koca koca yazıyor, herkes biliyor ki kredi kartı geçersiz, daha ne yazıyorsun kağıda yapıştırıp visaymış, neymiş:-)) Demek zorlayan olduysa kartla:-)
Afiyet olsun arkadasm :)
YanıtlaSilÇıkaramadım ama sağol:-)
YanıtlaSilTüm sınavlarınızda kat kat başarıyla çıkarsınız inşallah :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Hepimiz için:-)
Sil