Kadınlar kendilerine cinsel şiddet uygulanmasından haz alır mı? Kadınların cinsel şiddet, taciz karşısında gösterdiği direnç, uygulayıcılar tarafından göstermelik, dikkate alınmaması gereken bir açıklama mıdır?
428 pornografik eser üzerinde yapılan inceleme sonucunda filmlerde fiziksel saldırı, tecavüz, şiddet temalarının ortak özellik olduğu görülmüştür. Bunlardan 20% si belirgin tecavüz sahneleri içermektedir. Konu kadın öncelikle korku, çekingenlik ve saldırı altında sahnelenirken, filmlerin 97%’ sinde, yaşanan tecrübenin kadın için deneyimin sonunda bir uyaran ve haz konusuna dönüştüğü sahnelenmektedir. ( Donald Smith, 1976 Sosyal Psikolog,)
Sosyal psikolojide “ rape myth” (tecavüz miti) olarak terimleşen bu düşünce, özellikle hetereoseksüel erkekler arasında yaygındır. Kanadalı üniversite öğrencileri arasında yapılan deneysel çalışmada pornografi kapsamı dışında erotik ve erotik olmayan iki ayrı film izlettirilen iki grup öğrencinin, izledikleri filmler hakkında- anketin film hakkında olduğunu bilmeden-verdikleri cevaplarda, tecavüzün suç olmayabileceğini, daha da fazlası kadınların -yine terimleşen bir tanım olarak- “token resistance” (göstermelik direnç) gösterdiğine inandıkları sonucu çıkmıştır. ( Scully, 1985)
Yapılan benzer çalışma ve deneylerden anlaşılan, seksüel şiddet içerikli fimlerin kişilerin cinsel şiddeti normal kabul etmelerinin öğrenilmesinde etkin rol oynadığıdır. Bununla birlikte, ilişkili suç dosyalarında yapılan incelemelerde mahkumların bu etkinliği destekleyecek geçmişlerinin az olduğudur. Şiddet göstermekten daha çok “rape myth” inancı daha yaygındır. Örnek olaylarda kadının “token resistant” göstermiş olabileceği yaygın inançtır. Cinsel şiddet suçluları kendileri pornografiden beslenmese de bu bilgiye sahiptir, çünkü kişi bu inancını öğrenme araçlarından biri olan “sosyal öğrenme” aracılığı ile öğrenmekte ve aktarmaktadır.
Seksüel şiddete sebep olan kişilerin incelenmesi ve diğer yapılan deneylerde iki ana unsur gözlenmiştir: Sosyal hastalıklar ve “hypermasculunity” (erkeklik güç istenci); kadınlar üzerinde güçlü ve baskın karakter olabilme isteği. “Rape myth” daha çok bu istencin bir ürünüdür.
1973 yapımı, Utanç filmi şiddet içerikli olmasa da cinsel şiddete maruz kalmış kadının hem erkekler hem kadınlar tarafından dışlanışını anlatmaktadır. Daha da önemlisi ve daha da rahatsız edici olan; deneyimi yaşayan kadının taşıması gerektiğini öğrendiği, sandığı, inandığı ve mahkum edildiği: Utançtır... Utanç : Enfes ses ; Ayla Büyükataman, müziğin hüznü değerli bestekar Yalçın Tura...
428 pornografik eser üzerinde yapılan inceleme sonucunda filmlerde fiziksel saldırı, tecavüz, şiddet temalarının ortak özellik olduğu görülmüştür. Bunlardan 20% si belirgin tecavüz sahneleri içermektedir. Konu kadın öncelikle korku, çekingenlik ve saldırı altında sahnelenirken, filmlerin 97%’ sinde, yaşanan tecrübenin kadın için deneyimin sonunda bir uyaran ve haz konusuna dönüştüğü sahnelenmektedir. ( Donald Smith, 1976 Sosyal Psikolog,)
Sosyal psikolojide “ rape myth” (tecavüz miti) olarak terimleşen bu düşünce, özellikle hetereoseksüel erkekler arasında yaygındır. Kanadalı üniversite öğrencileri arasında yapılan deneysel çalışmada pornografi kapsamı dışında erotik ve erotik olmayan iki ayrı film izlettirilen iki grup öğrencinin, izledikleri filmler hakkında- anketin film hakkında olduğunu bilmeden-verdikleri cevaplarda, tecavüzün suç olmayabileceğini, daha da fazlası kadınların -yine terimleşen bir tanım olarak- “token resistance” (göstermelik direnç) gösterdiğine inandıkları sonucu çıkmıştır. ( Scully, 1985)
Yapılan benzer çalışma ve deneylerden anlaşılan, seksüel şiddet içerikli fimlerin kişilerin cinsel şiddeti normal kabul etmelerinin öğrenilmesinde etkin rol oynadığıdır. Bununla birlikte, ilişkili suç dosyalarında yapılan incelemelerde mahkumların bu etkinliği destekleyecek geçmişlerinin az olduğudur. Şiddet göstermekten daha çok “rape myth” inancı daha yaygındır. Örnek olaylarda kadının “token resistant” göstermiş olabileceği yaygın inançtır. Cinsel şiddet suçluları kendileri pornografiden beslenmese de bu bilgiye sahiptir, çünkü kişi bu inancını öğrenme araçlarından biri olan “sosyal öğrenme” aracılığı ile öğrenmekte ve aktarmaktadır.
Seksüel şiddete sebep olan kişilerin incelenmesi ve diğer yapılan deneylerde iki ana unsur gözlenmiştir: Sosyal hastalıklar ve “hypermasculunity” (erkeklik güç istenci); kadınlar üzerinde güçlü ve baskın karakter olabilme isteği. “Rape myth” daha çok bu istencin bir ürünüdür.
1973 yapımı, Utanç filmi şiddet içerikli olmasa da cinsel şiddete maruz kalmış kadının hem erkekler hem kadınlar tarafından dışlanışını anlatmaktadır. Daha da önemlisi ve daha da rahatsız edici olan; deneyimi yaşayan kadının taşıması gerektiğini öğrendiği, sandığı, inandığı ve mahkum edildiği: Utançtır... Utanç : Enfes ses ; Ayla Büyükataman, müziğin hüznü değerli bestekar Yalçın Tura...
Hayır, Hayır demektir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder