Bir kaç tane daha var bunlardan, biri Natacha Atlas; Mısır ve İngiliz karışımı, daha çok arap ezgileri söyler, "Kingdom of Heaven" filminde seslendirdiği şarkılarla biraz daha populer oldu. Ben kendisini çok dinlemem ama.
Diğeri, bana göre durup dururken ağlatabilen kadın diyebileceğimiz Yasmin Levy. Sefarad Yahudisi'dir , ladino tarzında söyler. Çok iyi bir ses ve yorum. Hüznün ve melankolinin sesi. Sanki tüm sefaradların geçmişini, acısını her notaya nokta nokta işlemiş gibi. Sanki sadece sesten oluşuyor. Biyolojik olarak melez sayılmaz ama müziği melez. Anne ve babası Türkiye'de doğmuş İspanyol kökenli yahudilerden. Kendisi İsrail'de doğmuş. Müziği köklerinden çok izler taşıyor haliyle.
Fikirler de düşünceler de böyle değil midir? Farklı olanları dinleyebilsek, konuşabilsek birbirimizle aynı masanın etrafında, ortaya çıkabilecek olan yeni anlamlar, yeni fikirler olacaktır bence hep dünyayı daha iyi daha yaşanabilir kılabilecek olan... Evet, ben de aynı fikirde olduğum insanlarla bir arada olurum, onların etrafımda olmasından hoşlanırım, fikirlerini benimsediğim insanların sohbetini ararım, aynı şeyleri bilen, konuşan, seven insan gördüğümde mutlu olurum. Fakat bu hiç bir zaman ötekini yok saydırmamalı bize. Dünyamızın temeli zıtlıkların birliği üzerin kurulmuştur, aynıya dönüştürmeye değil farklı olanla yaşamaya çabalamalıyız. Sevmek ?! Sevmeyebiliriz. Eskiden severdim insanları, çok eskiden. Şimdi bir "tanıdığın" sesini duyuyorum çok sık kulaklarımda " İnsanları sevmiyorum Aze..." Ben de sevmiyorum epeydir, ama varlar, ben de onlardan biriyim...
"...ama varlar, ben de, onlardan biriyim..."
YanıtlaSilben de...
Eskiden, tanıdığım tanımadığım herkesi severdim. İnsanoğlunu severdim. Artık sadece tanıdıklarım ya da bildiklerim arasından sevdiklerim olarak ayırtettiklerimi seviyorum. Sen de onlardan birisin :-)...
YanıtlaSil