09 Eylül 2014

Yazdıklarını unutur hafızalar...

Düşünce tarihinde meydana gelmiş büyük değişimler ikna gücüyle gerçekleşmiştir. İkna edilen düşüncenin doğrulara dayanıp dayanmaması ayrı bir şeydir. Yanlışlar da ikna metoduyla yayılır, taraftar bulur. Doğrunun taraftar bulması için doğru olması yetmez. Doğrunun doğru savunulması gerekir. Üç asır boyunca, her türlü zoru kullanarak, hıristiyanlığa karşı koyan Roma İmparatorluğu, sonunda, her dünyevi varlıktan yoksun, yoksul misyonerin inancına teslim oldu. Üstelik karşı koyduğu inancı, resmi din olarak ilan etti.  
Yasin Ceylan, Din ya da Politika Neden Felsefe



Döner durur Akdeniz.
Döndükçe başımızı döndürdüğünden habersiz.
Kocaman ve küçücük, ebedi ve ehemmiyetsiz.
Islak ve bereketli bir afet-i devran.
Kıskanç ve öfkeli bir acuze.
Gider geliriz üzerinde.
Bir uçtan bir uca yazılır hikayeler
Sonra,
Geç kalmanın telaşıyla
yazdıklarını unutur hafızalar.
Batık gemilerle doludur Akdeniz.
Oysa,
Nedense, hep ufka bakar bütün yolcular.

Lucien Febvre

2 yorum:

  1. Çok güzel bir yayın olmuş. Özellikle ilk paragraf düşündürücü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oldukça değil mi? Bugün de tersine ikna etmek için kanlar akıtılıyor. Ben bunu çok deneyimledim ama, bit şeyin doğru ya da yanlış olması değil önemli olan, nasıl anlattığın ya da ikna ettiğin. Aslında politika bunun en güzel örneğidir her zaman.
      Sevgiler,

      Sil