08 Ocak 2018

Münir Özkul

"An insanın kaybedeceği tek şey, çünkü hakkını vermesi koşuluyla sahip olduğu tek şey." -Dücane  Cündioğlu

Üç gün önce, 05 Ocak 2018'de büyük usta oyuncu Münir Özkul öldü. (1925-2018) Uzun zamandır yatağa bağımlı ve artık yaşadıklarından bir şey hatırlamayan biri olarak yaşamla bağı nasıldı içten içe merak etmiyor değilim. Kimine sorsanız kurtuldu, kimine sorsanız çoktan hayattan çekilmişti. Ne dersek diyelim, o bugün öldü. Bu koca adam kişisel hayatımda çok hoş bir seda bıraktı, çok eğlendim, çok keyif aldım, çok ağladım sayesinde. Ruhu şad olsun. 

Bu son bir kaç yıl içindeki kayıplarımın bana hatırlattığı bir şey var ki, belki de yaşlandığımın bir kanıtı, insanların filmlerde neden ölümsüz olmayı tercih etmediklerini anlıyor oluşum. Sizi siz yapan, anılarınızı oluşturan, keyif aldığınız, dertleştiğiniz, ağladığınız, bildiğiniz insanlar, canlılar, hele de dünyanın görüntüsü değişiyorsa eğer uzun zamandır, yaşamak çok anlamsız olabilirdi. Bunu ara ara hissediyorum artık... 

Başka bir şey yine son zamanlarda düşündüğüm, ölümlerin arkasından üzülmemizin bir nedeni de gidenlerin bizlerden bir şeyler koparıyor oluşu. Azalıyor oluşumuz. İnsan bencil bir varlık. Bu bizim hayatta kalmamızın en birincil sebebi aynı zamanda. Birini kaybettiğimizde ilk aklımıza gelen artık onu göremeyecek oluşumuz, onun hayatı göremeyecek oluşu değil. Bu da sanırım aklımızı yitirmememiz için insan ırkının bulduğu bir düşünme yolu. Kalsaydı neler göreceğini ya da yaşayacağını bilemeyeceğimiz için, ilk anda ya da sürekli o açıdan üzülmek daha işin içinden çıkılmaz bir biçim alabilirdi gibime geliyor. 

buyulugerceklik.com

4 yorum:

  1. Bir şeyler bitiyor çünkü bitmek zorunda..bu gerçeğin ötesinde de gerçekler vardır ama sanırım biz onları kavrayamıyoruz.Bir şeyler bitiyor birileri gidiyor üzülüyoruz düşünüyoruz sonra yine hayatımzıa devam ediyoruz.
    Hayatın düzeni böyle kimse değiştiremiyor..dediğiniz gibi her giden bizden bir şeyler alıp götürüyor ama aynı zamanda başka yeni insanlar da bize her gün bir şeyler katıyor.
    Allah rahmetiyle muamele etsin severdim kendisini.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kabullenmek bilmek kadar kolay değil sanırım.
      Teşekkür ederim. İyilikle,

      Sil
  2. Değişim. Değişime olan korkumuz kaybettiğimizde ortaya ilk çıkan. Kayıp kelimesi bile bu değişimin acısını taşıyor üzerinde. Zamanla azalmak; hayatta, ayakta kalma bencilliğini göstermek için başvurduğumuz bir yol. Belki bir seçim, belki mahkumiyet. Entropinin yalnız bırakma eğilimini fark ettiğimiz anlar olduğu için belki; kopmak, tek'leşmek... Çünkü gidenlerin gözünden göremiyoruz artık hiçbir şeyi, bir önemi kalmıyor artık, yalnızca biz varız. Onun gitmeden önce, giderken, gittikten sonra ne hissettiği sonsuz olasılıklar havuzu. Bilmediğimiz şeylerden korkuyoruz biz insanlar, o yüzden bildiğimiz şeylerden devam ediyoruz. Sanırım tek gerçek, insanın bir şekilde her şeye alışabilen bir varlık olduğu.
    Ruhu şad olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gidenlerin gözünden göremiyoruz, çok doğru bir ifade Alice. Alışmak hem iyi hem kötü değil mi? Alışmasan olmaz, alışsan olmuyor bazen.
      Umarım yaşamı layığıyla yaşar gideriz, :-)
      Sevgiler,

      Sil