27 Mayıs 2017

Teşekkür

Beş buçuk otobüsünü yakalamak üzere ofisten beş buçuğa beş kala çıktım. Yakalayabilirdim; şehir içinde o kadar hızlı araba kullanmasa herkes. Otobüs yolun karşısındaydı ve ben sadece geçemiyordum. El salladım, söylendim, yola atlamaya çalıştım ama nafile. Göz göre göre gözümün önünde gitti. Bir sonraki otuz dakika sonraydı ve bugün hiç yürümek istemiyordum. Yoksa on beş-yirmi dakikalık bir mesafeydi. Ve yağmur yağıyordu. Nedir dedim, acaba bu gözümün önünden kayan anın bana kazandırdığı nedir ey hayat, gösterirsin umarım. Aynen böyle dedim.

Yürümeye başladım. Yağmur, oksijen ve serin hava hoşuma gitti. Ta ki bu gülleri görene kadar. 

















Bu güllere, bahçeye, güllerin ağaca tırmanmasına, parmaklıkları aşmasına, kırmızılarının iç gıcıklayışına ve kokularına değil hoşuma gitmek bayılmıştım. Demek göreceğim bir güzellik varmış, diyerek gülümsedim. Yetiştirenlere ve dikenlere teşekkür ettim. Biraz seyrettim, mutlu oldum ve yürümeye devam ettim. 

Durağa geldiğimde uzun bir kuyruk vardı. Kokunun etkisi geçmeye başlamıştı anlaşılan, çünkü yine de sitemkârdım otobüsü kaçırıp kuyruğun en arkasında olmak zorunda kaldığıma. Durakta bir kadın ağlıyordu, hafif titriyordu. Etrafında bir kaç başka kadın ilgileniyordu. Ben de kalabalık yaratmamak adına yürümeye devam ettim. Aklım neredeydi bilmiyorum bir kaç dakika sonra duydum ve hatta gördüm olanları: "Aa ne hale gelmiş baksana şuna. Hem de Audi. Şu şoför galiba. Çocuk daha yahu. İyi de bu araba oraya nasıl dönmüş. Şöyle vurmuş olamaz. O yandan vursa burnu Kızılay'a bakardı. Çocuk korkmuş çok, titriyor baksana. İyi de bir araba daha olmalı, bu trafikte hızlı da olamaz. Neyse ki ölen yok galiba. Şükür. Yine de ambulans geldi? Baksana hala titriyor çocuk, ondan herhalde." Önümde, durağın biraz ilerisinde bir araba, önü parça arkası paramparça kendini refüje dayamış yolun ortasındaydı. Biz kuyruğun arkasındakiler olayı anlamaya çalışıyorduk henüz. Öyle mi böyle mi derken otobüs geldi. Binerken, daha aşağıda iki araba daha vardı. Biri durağa girmiş, diğer az ilerde. Birinin arkası parçalanmış, diğerinin yanı. Otobüse doğru ayağımı atarken, az önce ağlayan kadın yanındakine anlatıyordu: "Elim ayağım boşaldı. Araba durağa girdi çarpmanın etkisiyle. Nasıl, nereye kaçtığımı anlayamadım. İşte o arkadaki çarpınca bu hızını alamadı, bu beyaza da çarptı hatta." Otobüs ilerlerken hâlâ arabalara bakakalmıştım.

Haklısın, bir teşekkür borçluyum hayat. Ediyorum... 

20 yorum:

  1. Ayy Aze!
    Gecmis olsun.
    Harika bir ornek gelmis sana. Bazen neden olmuyor diye isyan ettiklerimiz aslinda bizi koruyan seyler.
    Cok sukur iyisin. Operim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Jardzy, bende öpüyorum gülen gözlerinden:)

      Sil
  2. Kim bilir söylenip üzüldüğümüz böyle kaç anımızda aslında gizli bir mucize yaşıyoruzdur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Acaba farkında olmadığımız olağanüstü olaylar, olağanüstü sayılıyor mu?:-)

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. Sağolun Ali bey. Daha sık yazın şiirlerinizi, notlarınızı.

      Sil
  4. Çok geçmiş olsun. Iyi ki varsın. Iyi ki hayattasın.
    Hayat la olan bağımiz pek çok zaman pamuk ipliğine bağlı. Hele böyle de hoyrat bir ülkede yaşayınca bu anlar daha çok artıyor.
    Bakış açınız ne kadar güzel. Hayran oldum.
    Doğanın güzelliklerini görebilmek, hissedebilmek çok değerli. Kendini gerçekleştirirken, güzelliklerini yaratırken acele etmez, stres yapmaz,hırs yapmaz.
    Hayat güzeldir. Yaşamak güzeldir. Doğa güzeldir.
    Sevgiler. Selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Şahin. Doğayı severim. Bana çok olağanüstü geliyor nedense. Oysa bir o kadar kendi halinde, kendi fizik yasaları ile herşeyin bir neden sonuç ilişkisinde ilerlediği rutin bir döngüleri var. Biz elleşmezsek hiç bozulmuyor. Belki o yüzden güzellerdir; oldukları gibi oldukları için:-)
      Selamlar,

      Sil
  5. Çok geçmiş olsun. Hayat ne garip değil mi? Aslında ne kadar çok şeyin farkında değiliz? Hayat mucizelerle dolu... Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayatın tuhaflığını unutuyoruz sık sık. Ama unutmazsak da yaşanmaz sanırım:-)
      Sana da sevgiler,

      Sil
  6. Sizi takip ettiğimi sanıyordum.Meğer etmiyormuşum,şimdi fark ettim.Kusuruma bakmayın.Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim ne demek, ne kusuru... Size de sevgiler.

      Sil
  7. Offf, ucuz atlatmışsınız.Çok geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa Gamze:-) Gülleri koklamakla oyalanmasaydım bir şey olur muydu bilmem. Olmazdı gibi geliyor da, çok korkardım sanırım. Söylemesi kolay; pek korkak bir tipimdir:-)

      Sil
  8. Güzellik kurtarmış sizi... Geçmiş olsun ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dünyayı da kurtaracak bir gün umarım. :)

      Sil