14 Ocak 2013

Yeni Dünya 11: Gülümseyen Buda

Çin ve Çinlilerle devam ediyoruz. Ah nasıl pişmanın bunları orada gün ve gün yazamadığıma. Lakin iki işi birarada yapamadığımı hatırlıyorum. Bir de Türkçe'den uzaklaşacağım, İngilizce'de de henüz yeterli değilim yazmak için, gibi bir fikre takılmştım. Neyse...

Çok ciddiler, espri anlayışları çok farklı demiştim ya, dememişmiydim yoksa? Gerçek hatırlamıyorum, demişim varsayın. Şöyle ki: Efendim, oda arkadaşım Jie'den Buda heykeli kolyesi getirtmesini istedim Çin'den. Bazı öğrenciler yılbaşı tatiline gidiyordu aklıma gelmişti benimde. Hani, her şey vardır Amerika'da deriz ya, Çin ürettiği her şeyi tüm dünyaya satıyor diyoruz ya; Buda kolyesi hariç... Buda kolyeleri Jade taşından yapılıyor. Jade'nin kesildiği bölgeye göre fiyatı binlerce dolardan yüz dolarlara kadar değişebiliyor. Ya da daha doğrusu çinliler Amerika'daki Jade taşından budalara itibar etmiyor. Kendi topraklarındaki taşlardan oyulmuşunda ısrar ediyorlar. Ying-Yang felsefesinden dolayı, kadınlar erkek buda, erkekler kadın buda kolyesi takıyor. Hepsinin boynunda kırmızı sicimle asılı. İplikten bir sicimle asılmaları gerekiyor. Yeşil, 'gülümseyen buda' heykellerini üç yıl boyunca tenlerinden hiç ayırmadan taşırlarsa budanın vücutlarını tanıyacağına ve kötü kaderden koruyacağına inanıyorlar. Kimi, ailesinin zoruyla takıyor, kimi inanarak severek. Üç yılda bir değişiyor kolyeler. Kolyelerin değişme zamanı doğum yıllarındaki Çin astrolojisine göre de değişiyor. Çin takvimi 12 yılda bir başa dönüyor. Bu sene yılan yılı mesela. Bu yıl doğanlar, 12 yıl sonra ki yılan yılında, üç yılda bir değiştirdikleri budadan daha başka bir kolye takacaklar, Kolyeler anneleri tarafından özenle yaptırılıyor, belli bir yerde bekletiliyor ve takacak kişiden başka kimsenin dokunmamasına özen gösteriliyor. İlk takacak kimsenin  tenine değmesi gerekiyor çünkü.
Gülümseyen Buda
Bütün Buda'lar gülümser. 
Öyle ki, anneleri kolyeleri taa buralara kadar yolluyor, zamanında takabilmeleri için. Geçen gün bu konuyu konuşurken, sınıf arkadaşım Jane çantasından kırmızı kadife kumaşa sarılmış Buda kolyesini gösterdi. "Ben de daha dokunmadım, doğumgünümde takacağım, benim burcum -12 yıl döngüsü- başa döndü", dedi. Ben hemen hesapladım tabii, yirmidört yaşına basıyordu. Bu arada bu Çin takvimi de pek ilginç. Yok efendim, Öküzler Yılan'larla evlenmemeli, çocukları maymun olur, kısa sürede kavga ederler gibi gibi pek çok hikayeleri var. Benim tanıdığım gençlerin çoğu inanıyordu bunlara.  

Diyeceğim daha basit bir örnekti ya, kolyelere takılmışız. 

Ben Jie'ye; "Ama ben gülümseyen buda istemiyorum, ciddi olsun yüzü" dedim, bunları bilmeden önce. Jie iri iri açmıştı o gözlerini."Ama olmaz ki, ciddi buda yok, bütün budalar gülümser", diyerek. Hayal edin bir çinli gözlerini ne kadar iri iri açabilir, ama açtı, Ben espri yaparak ısrar ettim, "Nasıl olmaz, neden olmaz, bir minik heykel kolye sonuçta, yaptırılmaz mı" diyerek. O, işte o demeye çalıştığım 'ciddiyet' ile, "Özür dilerim. Gerçekten ciddi Buda yok. Bunlar özeldir, bütün budalar gülümser, özür dilerim ondan bulamam.", dedi. Epeyde üzülmüştü, ta ki ben, "Şaka yapıyorum, Buda Çin'de nasılsa bende de öyle olacak tabii", dedim. Açıklayamadığım farklı bir yaklaşımları var hayata, daha ciddi, daha keskin, daha başka bir yerden. Velhasıl, bir kaç gün sonra benim gülümseyen minik budamda geldi. 

Şubat 2013, La Verne, CA

11 yorum:

  1. İlgiyle okudum yazıyı :))

    YanıtlaSil
  2. :))

    Ayrıca hangi budadan yardım istersen, onun göbeğini okşaman gerekir.
    Gerçek yeşim taşıysa süper!

    Çin'e gitmek lazım ya. Napsak, gitsek mi Aze?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani, bilmem ki Jardzy. Arkadaş Çin'den getirtti işte bana. :-)
      Evet evet, ben de istiyorum. Kısmet olur belki hı, ne dersin? Sichuan bölgesi en güzeli. Tibet sınırında, ve Pandalar diyarııııı. İnşallah:-)

      Sil
    2. Çıkartırken sıcak ise yani beden ısını alıyorsa gerçektir :))
      Az biraz bilirim taşları.
      Ay gidelim Çin'e ya. Niye gitmeyelim ki?

      Sil
    3. Hımm, bak bunu bilmiyordum. Yarın deneyeyim:-) Mersi efem.
      Öyle güzel söylemişsin ki hadi gidelim diyesim geliyor. İstiyorum istiyorum da, önce Brezilya var aklımda:-) Oradaki arkadaşımı çok özlüyorum, hatta gitmişken, Arjantin falan da görsem diye uzatıp duruyorum aklımda kıtayı:-)
      Hem sen gittin ya Hong Kong'a sahi :-)

      Sil
  3. Telefondan baktığımda fark edememişim kolyeyi, çok şirin güle güle kullan :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Şenay. Kendinden öte güzel bir hatırası var işte bende.

      Sil
  4. çok tuhaf yaa, hem o kadar genç hem o kadar ciddi olmayı nasıl başarıyorlar acaba? :) peki bu çinçon kardeşlerimizin espri anlayışı nedir? yani bunlar da bir şeylere gülüyorlardır mutlaka. ama neye? bu konuda gözlem yapma şansı doğmuş muydu??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte o kısmı ilginç gelmişti bana da Ege. Var tabii kendilerine has bir anlayışları. Bize yabancılar sadece, çünkü kapalı bir kültürleri var. Düşünsene youtube yok, facebook yok. Hepsi Çin'e özgü uygulamalar kullanıyorlar. Ondan sanırım. Yazmaya çalışacağım gene.

      Sil
  5. okurken bende bir buda gibi gülümsedim,kalemini seviyorum,hayatta sana gülümsesim emi,sevgiyle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel, sevindim ateşinsesi. Ne güzel bir dilek öyle o!, Çook teşekkür ederim.
      Size de efem..
      Selamlar,

      Sil