18 Ağustos 2014

Nasıl Yaşanırsa Öylece Ölünür: "Dönüşüm"

Şurada da bahsedilen, F.Kafka' nın Dönüşüm ya da Değişim adıyla çevrilmiş kitabında adı geçen, süreç ya da oluşum nedir: Her okuyan kendine göre bir tanımlama ile kapatmış olabilir hikayenin kapağını.
Aslında, hikaye, kahramanı Gregor Samsa'nın bir böceğe dönüşmesini anlatmıyor. Hikaye zaten Gregor'un bir böceğe dönüşmüş zamanında başlıyor, ve bundan sonraki olayları anlatıyor. Bu dönüşümün nedeni masalsı, mucizevi, bilimsel ya da soyut değil, bilmiyoruz. Çünkü açıklanmıyor. Bir adam bir sabah uyandığında vücudunu bir böceğe dönüşmüş olarak buluyor, o kadar. Hala insan mantığında düşünüyor ve bakıyor etrafına. Aslında bu kısmı da ilginç, çünkü bu kısmı da net değil bana göre. Belki bir böcek de Gregor gibi görüyordur etrafını...
Kafka bunu pek önemsememiş anlaşılan, ve yazarın yönlendirmesi ile okuyucu da önemsemiyor. En azından ben ilk baştaki merakımı okudukça bıraktım. Neden dönüşmüşse dönüşmüştü, dönüşmüştü işte!
Hayatının yegane renkleri, neredeyse; duvarındaki kürklü bir kadın fotoğrafı, arada gördüğü bir tezgahtarın sohbeti, geçmişi ve geleceği yalnız, bekar, şehir şehir dolaşarak pazarlamacılık yapan, yazgısının kısır aşılamayan döngüsünde gidip gelen, ekonomideki yüzbinlerce sıkıntılı çarktan biridir Gregor Samsa.

Nasıl yaşanırsa öyle mi ölüyorduk, ölecektik...

Gregor'un içinde bulunduğu bu; yazgısal şekillenmiş yaşam döngüsü, (ailesinin şirkete olan borcunu üstlenmiş ve tek çarenin, kendisinin, istemese de bu işte çalışması olduğuna inanmıştır) insanlar arasında da, zaten bir "böcek" gibi yaşadığını gösteriyor olabilir miydi bize? Gregor zaten olduğu hale mi dönüşmüştür? Bu soruların cevabından şüpheliyim fakat şu kısmı çok dikkat çekiciydi kanımca; Bir böcek olarak dahi, pazarlamacılık işinin elinden alınmaması için müdüre yalvarması; insanın, toplumsal sınırlanmışlık içinde kendine bir çıkış yolu bulamaması halini anlatmak için, harika bir diyalogtu.

Ailesinin gözünde giderek bir özneden nesneye dönüşmeye başlamıştır hikayenin sonuna doğru. Kız kardeşi ilk başlarda daha hoşgörülü ve ağbisini kabullenir olsa da, ölümüne giden yolda da en çok pay onun olacaktır. Neden bu kişi annesi değil de kız kardeşi idi, ya da babası ve annesinin dönüşüme karşı tepkisizliğinin aile bağları açısından ilişkisi, ya da önemi ne idi, bilemiyorum.
Benim için dikkate değer olan; Gregor'un tek başına üstlendiği aile geçiminin, nasılda birden kotarılır olabildiği, artık faydasız olan oğullarının zararlı hale gelebildiğidir. Hikayenin sonunun kızlarının güzelliğine vurgu yapılarak bitiriliyor olmasına önemli anlamlar yüklenmeli gibime geliyor. Böceğe dönüşmüş oğlanın verdiği ıstıraptan kurtulunmuş, kelebeğe dönüşmek üzere olan kızlarının, kendilerine gösterebileceği mutlu refah günlerinin hayali kurulmaya başlanmıştı bile...

Kendimce görebildiğim bunlar, eminim daha başka pek çok açılardan bakılabilir hikayeye, ancak, bana göre, böylesi bir hikaye kahramanını yaratabilmiş olması, Kafka 'nın edebi dehasını göstermektedir.

Başladığımız gibi bitirmek zorunda değiliz... 

4 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş. Gündüz okumuştum, şimdi bir daha okudum. Çok güzel....
    S.Şahin

    YanıtlaSil
  2. Düşünerek, anlamaya çalışarak okumak evet bunu yapmalıyız bence de. Yoksa sayfa sayfa kitaplar devirip "niye, nasıl" diye soramıyorsak boş. Francis Bacon diyor ya: "Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma! Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!
    Özellikle nutuk atan birini dinlerken aklımdan geçirmeden edemiyorum bu cümleleri :))

    YanıtlaSil
  3. Kesinlikle katılıyorum Şenaycım :-)
    .
    Tüm yorumların, okuman ve katkın için çok teşekkür ederim. Umarım bu ara vermek sana istediğin gibi gelmiştir. Eylül'ü geçirme artık. Özlüyoruz..
    Sevgiler,

    YanıtlaSil
  4. Teşekkür ederim S.Şahin. Beğenmene çok sevindim..
    Sevgiler,

    YanıtlaSil