10 Ağustos 2014

Fiyat & Sanat İlişkisi

Bir sanat ürününün parasal değerinin ne olacağının ne kadar göreceli olabileceğini az çok tahmin edebildiğinizi düşünüyorum. Resim öğretmeninizin bugün yaptığı 'Mona Lisa' ayarındaki bir resim de kullanılan yağlı boya malzemesi, 500 yıl önce yapılmış Mona Lisa' nın yapımında kullanılan yağlı boya malzemesinden daha pahalıdır muhtemelen, geçen yıllara ve teknolojiye baktığımızda.
Resim öğretmeninizin tablosunu kaça satabilirsiniz bilemiyorum ama, bugün Mona Lisa'nın sigorta değeri; 765 milyon dolar! Amerikan doları. Satış değeri hiç açıklanmadı.

Sanat ürününün değerinin belirlenmesinde sanatçının yaratıcılığı, ürünün özgünlüğü, teknik başarısı, farklılığı, sanatçının diğer işleri gibi benim sayamayacağım bir çok etken söz konusu olabilir. Lakin, tabiri caizse "dedikodusu", fiyatını en çok belirleyen etken kanımca zamanımızda. Çok iyi planlanmış bir "dedikodu", ürünü herkes tarafından istenir kılabilir ve herkes tarafından istenen bir şeye, "ben sahibim" diyebilme insanlık egosu milyon dolarlık ödemelerden çekinmeyebilir. İhtiyacımız olandan daha çok satın almamızın altında yatan sebep; -psikoloji biliminin açıklaması ile- kendimizi o ürünle iyi hissedeceğimize olan inancımızdır.Pazar, sizi buna ikna ettiğinde, fiyatta çok değişken olabiliyor. Aynı açıdan bakıldığında, bir sanat yapıtının değeri, ederi nasıl belirlenecek, nedir bunun adaleti derseniz, gerçekten bilmiyorum. Belki sanatçının kendi ihtiyacı için, kendine uygun gelen biçtiği bir fiyat, bilemiyorum.

İnternet vesilesi ile fotoğraflarına rastladığım Marino Cano bir vahşi doğa fotoğraf sanatçısı. Eserlerine kendi İnternet sitesinde fiyat biçmiş ve satışa çıkarmış. Görsel sanatları çok sever olarak ben çalışmalarını çok sevdim ve oldukça çaba gerektirir buldum. Vahşi doğada vahşi hayvanların etrafında dolaşarak, onları işte böyle harika zamanlamalarla yakalamak zor olsa gerek.


Açıkçası sabahları böyle, "aptal-sevimli" bir surata bakarak uyanmak hoşuma giderdi. Bu fotoğrafın değerini bulamadım ama şuradaki "öküzlere" bakarak uyanmamın ederi 180 Avro, yani yaklaşık 550 TL. Ya da onların bana bakmasının da diyebiliriz, değil mi ama? Ben, bu sevimli surata 550 TL veremezdim, vermezdim ama 50 TL verirdim.
Sevgili Marino Cano, bu fotoğrafı çekerken başına gelenlerden ya da gelmeyenlerden güzel bir hikaye yaratsa, az biraz dedikodu, az biraz soslu macera ile fotoğrafı 550 bin TL 'ye de çıkarabilmesi kuvvetle muhtemel derim.


Ama ne güzel bakıyor! öyle değil mi? Şaşkınlık yok, ama sanki, sen nasıl bir yaratıksın!, der gibi bakıyor... 

4 yorum:

  1. Çok çirkin bir zürafaa. Bu yüzden çok güzel....S.Şahin

    YanıtlaSil
  2. Çok da anlamlı bakıyor dimi Şenay:-)
    Selamlar,

    YanıtlaSil
  3. Ama S.Şahin, deme öyle Zürafama çirkin... Daha nasıl güzel olsun, güzel baksın ya:-)

    YanıtlaSil