20 Temmuz 2011

Film "Once"

Bu filmi her düşündüğümde hayatın basitliğinin mükemmelliğini hatırlarım...Bu kadar sevdiğim bir film hakkında mutlaka söyleyeceğim bir şeyler olmalı diye düşünürüm zaman zaman ama ne zaman yazmak geçse içimden bulamam yazacak bir şeyler. Bir çok filmi ikinci kez izlemek istesem de bunu hiç istemedim. Bozulur filme dair duygum diye. Üzerinden en az iki yıl geçmiştir izlememenin ama hala içimde hissediyorum izlerken hissettiğimi...
Once ...
Filmden önce müzikleri gelmeye başlamıştı kulağımıza. Hepsi çok güzel. Buraya hangisini ekleyeceğimi şaşırdım açıkçası... Herhangi bir müzik paylaşım sitesine "once" yazarsanız rastlayacaksınız eminim.  Başrol oyuncuları ; Glen Hansard ve Marketa Irglova  gerçekte de müzisyen. Film müzik ağırlıklı. İrlanda' da geçiyor. İrlanda' yı, bana Karadeniz yaylalarını hatırlattığı için  olsa gerek oldum olası severim. Sokaklarda şarkı söyleyerek hayatını kazanan, arkadaşları ile albüm çıkarmaya çalışan adı-duyulmamış bir şarkıcı-gitarist bir gün yolda bir elektrik süpürgesi için tamirci ararken Çek göçmeni bir kız ile tanışır. Kız ona elektrik süpürgesinin tamiri için yardımcı olur, bir yandan da gitarı ve şarkıcılığı ile ilgilenir. Müzik ortak noktaları haline gelir, kız da piyano çalmaktadır. Yapacakları albüm çalışmalarında kız da yer alır ve müzik çalışmaları nedeniyle de daha sık görüşmeye başlarlar. Filmin sonlarına doğru kızın evli olduğu, bir çocuğu olduğu ve kocasının Çek Cumhuriyeti' nden  dönüşünü beklediği anlaşılır. 

Filmi güzel kılan ; birden bire aşık olmaları, tutkuyla aşık olmaları ya da aşklarını yaşayamamaları gibi çok alışık olduğumuz ikili ilişki kombinasyonları değil... Mesela  bizde aşk filmi diye çok popüler olmuş " Issız Adam" ya da ne bileyim en son aklımda kalan " İncir Reçeli" gibi filmlerde aşkın ne zaman başladığını, n  zaman aşkı hissettiğimizi hiç anlamamışımdır ben.
İşte burada adına  "ilişki" denilebilecek hiç bir şey yaşamamış olmalarına rağmen, birbirlerine bir kez bile olsun aşktan bahsetmemişlerken, hatta aşkın kendisinden neredeyse hiç konuşmamışken o kadar çok hissediyorsunuz ki birbirlerine olan yakınlıklarını, aynı dili konuştuklarını, uyum sağladıklarını, hayellerininin birlikteliğini ...Hani Amerikan sinemasının o vıcık vıcık romantizmi asla yok. Pahalı arabalar, uzaydan yapılan evlilik teklifleri, çok güzel kadınlar, çok yakışıklı adamlar, son anda yakalanan fırsatlar, tesadüfen karşılaşmalar, birleşmeler  son anda geri dönmeler, bir anıyla anılmalar, kendine gelmeler, arkadaşların ayarlamaları,  trene uçağa binmemeler yok, yok... Hatta kızla adamın isimleri de yok. Kız ve adam onlar. Gündelik yaşamın gerçkeliği, basitliği, aza sahip olmanın zenginliği, dostluk, sohbet, sevdiğiniz bir konuda hem paylaşmanın keyfi hem ortak bir şeyler üretmenin güzelliği var.  

Konuşurlarken, yolda yürürlerken, kız piyano çalarken, adam beste yaparken, herhangi bir işi beraber yaparken aralarındaki uyum öyle iyi verilmiş ki  gözlerinden okuyabiliyorsunuz hissettiklerini, birbirlerini ne kadar tamamladıklarını, bundan sonra hayatlarının ne kadar farklı olabileceğini...O yüzden filmin tanıtım cümlesi "Doğru insan ne kadar sıklıkla karşınıza çıkar",  "Doğru insan karşınıza çıktığında her şeyi bırakıp ardından gider misiniz"...
Bir kez bile dokunmuyorlar birbirlerine, el sıkışmanın dışında tek bir kez bile dokunmuyorlar. 
Türkiye'de hangi isimle gösterildi bilmiyorum. "Once" kelimesinin ; "Bir zamanlar, Bir kere, Hemen, Derhal " gibi anlamlarından hangisiydi filmin anlamı onu da bilmiyorum. Ama ben en çok şunu hissettim, adam o kadar aşık ki kıza bence bazen eline, yüzüne, saçına dokunacak gibi oluyor ama bir şekilde olmuyor ya denk gelmiyor yaz kız izin vermiyor. İlginizi çekerse izlediğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız...O nedenle "once" kelimesinin filmdeki anlamı; " Bir kere" olabilir...


2 yorum:

  1. Bu filme izlenir yerine dinlenir denilse yeridir. Daha açılışdaki parça sokağın yankısı ile karışmış akustiği hala kulağımda.

    Ne izlemeye ne de dinlemeye bıkmadığım film.

    Bu tatta bir tavsiye; Ondine. Müzik olarak bu film kadar dolu değil ama "biri aşk mı demişti? Duymuştum şehirdeydim"

    YanıtlaSil
  2. Evet biliyorum Ondine'i...Görüntüler ve hikaye güzeldi...Gerçekler ve masallar...Dediğiniz gibi pek müzik yoktu bence de...

    YanıtlaSil