10 Ocak 2011

Hayatı ciddiye almak !?

Çok ta umurunda hayatın ! Biri şöyle demişti : " Benim hayata bakışım sakat." ee, n'olmuş, hayat çok mu umursamış, kendine çeki düzen mi vermiş ?! Biri ona uzaktan sakat bakıyor diye çok mu umursamış ?
Oldum olası anlamış değilim "hayatı ciddiye almak" ne demek ? Hayatını ciddiye almak, önemsemek ? Mesela, haydi ben hayatımı ciddiye alacağım artık mı deniyor ? Artık karar verdim ; hayatımı ciddiye almayacağım mı deniyor ?İnsan öylemi doğuyor yoksa;  hayatı çok ciddiye alan biri olarak ? Bu sonradan geliştirilmiş bir bakış açısı değilde "huy"mu ? Ne yapıyorlar hayatını ciddiye alanlar ; her şeyi hayatın belirlediği kurallara göre hiç aksatmadan ona uyarak mı yaşıyorlar ? Hayatı öyle ciddiye alıyorlar ki, onun sözünden çıkmıyorlar mı ? Kim ki hayat, ne zaman belirlemiş ki kurallarını ? Ne oluyor insan hayatını ciddiye alınca, kararlarını daha mı kolay alıyor? Her şey birden berraklaşıyor, açılıyor, hayat daha mı kolay geliyor insana, onu ciddiye alınca sana iyi mi davranıyor hayat ? 
Ciddiye almayınca ne oluyor peki ; hayatın sürükleniyor ve sen seyirci mi kalıyorsun ? Hayat seninle hiç ilgilenmiyor, kurallarını anlamıyorsun ve dinlemiyorsun  bu yüzden kendi kendine puslu mu görünüyor her şey?
Hayatını ciddiye almamak, umursamamak mı hiç bir şeyi ; mutlu olmayı olmamayı, hayatın nasıl olması gerektiğini  müdahale etmemek mi  hayatına,  gelişine yaşamak mı? Edilebiliyor mu peki kontrol ? Elinde tutabiliyor musun hayatını ? Senin istediğin gibi mi oluyor her şey eğer ciddiye alıyorsan ? Kendini çok umursuyorsan hayatını ciddiye mi almış oluyorsun ? Kendini umursamak ne oluyor, bencil mi olmalısın mesela,"bu benim hayatım" mı demelisin ? Kendi hayatını hiç dikkate almadan, diğerlerinin hayatının düzenini korumalı mısın ? 
Ne demek ki hayatı ciddiye almak ? Ne oluyor ki ciddiye alınca yada almayınca ne değişiyor ki? Hayat ne kadar umursuyor bunu, ne kadar çeki düzen veriyor kendine...

5 yorum:

  1. "Yaşamak şakaya gelmez,
    büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
    bir sincap gibi mesela,
    yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
    yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
    Yaşamayı ciddiye alacaksın,
    yani o derecede, öylesine ki,
    mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
    yahut kocaman gözlüklerin,
    beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
    insanlar için ölebileceksin,
    hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
    hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
    hem de en güzel en gerçek şeyin
    yaşamak olduğunu bildiğin halde.
    Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
    yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
    hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
    ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
    yaşamak yanı ağır bastığından."

    Hayatı ciddiye almak denince benim aklıma yukarıda ki dizeler gelir Usta'dan

    YanıtlaSil
  2. Ne diyordu Joker:

    "Why so serious??"

    YanıtlaSil
  3. :-) heyy Joker!! Haklıyız ...

    YanıtlaSil
  4. Sanırım hayatı ciddiye almaktan kasıt, insanın kendini ciddiye alması. Olabilir mi?

    YanıtlaSil
  5. Yani, galiba. Öyle olmalı. Ben burada daha çok hayata kızgınlığımı yazmıştım. Hani; biz çok ciddiye alıyoruz madem, o niye bizi ciddiye almıyor, niye olmuyor, olmuyor, gibi bişilerdi :-)

    YanıtlaSil