22 Ocak 2010

Aşk ! Ne zaman ?

Çoğumuz ilk bakışta bir insanı arzulayabileceğimizi kabul eder, ancak aşkı bambaşka bir konu olarak görürüz.Aslında bu soru aşka ilgili kaygılarımızla yüzleşmeye zorlar bizi, inanırsak buna gülünç olur çünkü aşk.Ama ister ilk bakışta, ister başka biçimde olsun aşk zaten doğası gereği gülünçtür.

Aşk, sürekli olarak mutluluğu küçük düşürülmeye çevirme tehdidiyle öz saygımıza meydan okur aslında.Duygularını açıkça dışa vuran, her an düşmeye hazır, serseri romantikleri küçümseriz, zira duyguyla bakmak küçük düşürebilir.Saçmalıktır belki. Ama aynı içgüdüler, gerçekten büyük aşıklara özgü o yüce tutkuları doğurmuşsa onlara hayranlık duyarız.. Çoktur örnekleri, vermeyeceğim şimdi.Özsaygıdan yoksun olanın savunmasızlığı ise acınası bir şeydir.Gerçek aşk, aslen ilk bakışta sevdalanmaktan farklı bir şey yaratmaz.Onun gerçekte ne olduğunu ancak sonradan geriye bakarak adlandırabiliriz.Karşılık görmediği yada ilgimizi kaybettiğimiz durumlarda ; heves veya tutulma deriz..Eğer ilerler ise, ona "ilk bakışta aşk" deriz.Geri dönüşsüz bir risktir bu. Bu yüzden bence, aşka inanmak demek ilk bakışta aşka inanmak demektir.

Aşık olmanın güvenli bir yolu yoktur. Riskten kaçınmak da aşktan kaçınmak olur,oldu...Ancak sizi incitmeye muktedir birine aşık olabilirsiniz ve aynı şekilde, yalnızca incitebileceğiniz biri size aşık olabilir. Ne kadar ihtiyatlı olmalı o zaman ?

"Kim daha çok acı çeker, bekleyen mi
Yoksa hiç beklememiş olan mı bir insanı ?
P.Neruda 17/03/1995

Beklemek !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder